KONDA Araştırma ve Danışmanlık şirketinin 3-4 Mart 2012’de 31 ilde gerçekleştirdiği “çevre bilinci” temalı barometre sonuçları hafta başında açıklandı. Aboneleri ile yapılan gizlilik sözleşme süreleri dolduktan sonra yayınlanabildiği için sonuçlar kamuoyu ile 2 yıl sonra paylaşılabiliyor.
Araştırma; günlük hayatın çevreye etkisi (ısınma için kullanılan yakıt,ulaşım tercihi,enerji tüketim miktarı gibi), çevre sorunu tanımı/bilgisi/bilinci, çevreye duyarlılık davranışlar (çöplerin ayrıştırılması, enerji tasarrufu gibi) çevreyi korumaya yönelik davranışlar (ağaç dikmek, bağış, temizlik faaliyetleri gibi), santral yapımına yönelik görüşler, balıkların azalmasına yönelik görüşler başlıkları altında sorular içeriyor.
Çevre bilinci konulu anket için 3-4 Mart 2012 tarihlerinde, 31 ilden 2536 kişiyle görüşüldü.
Çevre mi ekonomi mi?
Araştırmanın sonuçlarına bakıldığında görüşmecilerin, baz istasyonu, hava kirliliği gibi hayatlarını doğrudan etkileyecek durumlarda çevreden yana tavır aldığı; hayatlarını baraj yapımı gibi dolaylı yoldan etkileyeceğini düşündükleri durumlarda ise ekonomiyi tercih etme eğiliminde olduğu görülüyor.
Çevre ile ekonomi tercihine yönelik okunan ifadelerden “Çevreyi, ormanları koruyalım derken, ekonomik olarak geri kalmak doğru değil” ifadesine görüşülen kişilerin %42’si katılırken;“Baraj yapmak için bazı bitki ve hayvan türleri feda edilebilir” ifadesine katılmayanların oranı %67,1; “Ekonomik kalkınma için fabrika bacalarından çıkan dumana, hava kirliliğine katlanmak gerekir” ifadesine katılmayanların oranı %77,8; “Cep telefonu kullanabilmek için çatıma baz istasyonu kurulmasına itiraz etmem” ifadesine katılmayanların oranı %78,9; “Çevre kirliliğinin nedeni büyük şirketlerin kaynakları sınırsız kullanmalarıdır” ifadesine katılım oranı %73,6 olduğu görülüyor.
Nükleer enerji
Hidroelektrik santraller
HES’lere yönelik okunan iki ifadeden “Doğaya ve köylüye çok zararı olacak, asla kurulmamalı” ifadesi %62,8 oranında tercih edilirken “Bu konu çok abartıldı, HES’lerin kurulması lazım” ifadesi %37,2 oranında kabul görüyor.
Sonuç olarak toplumun üçte ikiye yakınının nükleer enerjiye ve HES’lere kesinlikle karşı çıktığı görülüyor.
(Yeşil Gazete)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…