Fotoğraf: DOĞADER
Bursa Kirazlıyayla’da Meyra Madencilik’ tarafından yapılmak istenen çinko-kurşun-bakır zenginleştirme tesisi hakkındaki ÇED Olumlu raporuna karşı açılan davada, bilirkişi heyetininin raporunu kabul etmeyerek açılan davayı reddetti.
Mahkemenin kendi atadığı bilirkişi heyeti sunduğu raporda ‘ÇED raporu teknik olarak yeterli değildir’ ifadelerini kullanmıştı. Ayrıca “Tesisin su kaynaklarına etkisi, deprem bölgesi olması, bitki örtüsü üzerindeki etkisi, tarım arazileri ve hayvancılık üzerindeki olumsuz etkisi”nin ÇED Raporu’nda yer almadığı belirtilmişti.
Bütün bunlara rağmen Bursa 1’inci İdare Mahkemesi ÇED raporunda hukuka aykırılık bulunmadığına hükmetti. Bu durumu protesto eden Kirazlıyayla köylüleri haklı davalarını sürdürmekte kararlı olduklarını ve mücadelelerini büyüteceklerini söyledi.
DOĞADER ve Kirazlıyayla Derneği konuyla ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada konuşan Kirazlıyayla Dernek Başkanı Nedim Kakaç, “Kirazlıyayla’da flotasyon tesisi ile ilgili olarak mahkeme sürecinde adalet tecelli etmedi. Biz bunu Ankara’ya kadar taşıyacağız, hakkımızı aramaya devam edeceğiz” dedi.
Kakaç konuşmasında “Şu anda deprem gündemde, bizim bölgemiz de yapılan tesisin olduğu bölge de deprem bölgesi, daha önce buraya köy yolu yapılacaktı bu gerekçe ile yapılamadı ama şimdi ne olduysa maden tesisine izin verilir oldu. Bizim, Kirazlıyayla’nın hiç mi değeri yok?” ifadelerini kullandı.
“Benim köylüm burada bir tane ağaç kestiğinde devlet adam öldürmüş gibi ceza veriyor” diyen Kakaç maden firmasının tesis yapmak için 143 ağaç kestiğini belirterek dertlerinin havalarını, sularını, topraklarını korumak olduğunu ifade etti.
K2’nin aktardığına göre DOĞADER adına konuşan Murat Demir de “Meyra Madencilik’e karşı yaklaşık bir yılı aşkın burada mücadele verilmektedir. Köylülerimizle birlikte her türlü ortam bu faaliyetin ne kadar çok zarar vereceğini anlattık, anlatmaya çalıştık. Köylülerimiz, bizler suyumuz, toprağımız, havamız için, yaşam hakkımız için Meyra Madencilik’i köyümüzde istemiyoruz” şeklinde konuştu.
Konuşmasında hukuksal süreci ele alan Demir, “ÇED raporunun iptali için dava açtık. Davada mahkeme heyeti teknik bir konu olduğu için bilirkişiye gitti, teknik bir eğitim almamış mahkeme Kirazlıyayla için yedi bilim insanı atadı ve yedisi de bu faaliyetin burada olamayacağını bilimsel bir şekilde rapor haline getirip mahkemeye sundu. Ancak mahkeme verdiği kararda, yapılan bilirkişi raporuna istinaden mahkememiz bilirkişi raporunu ciddiye almamıştır, itibar etmemiştir diyerek davayı reddetti” dedi
Demir, “Eğer bilirkişi raporuna itibar etmeyecekseniz, bilirkişiyi niye atadınız, madem siz çok iyi biliyordunuz bilirkişiye niye başvurdunuz? Biz de buradan diyoruz ki, sizin almış olduğunuz karara itibar etmiyoruz” tepkisini gösterdi. Ayrıca mücadelenin firmanın köyü terk edene kadar devam edeceğini belirterek, yürüyen davaların takipçisi olacaklarını, Bursa’da hukuk ve adalete ulaşılmayacaksa Ankara’ya kadar mücadeleyi büyütme kararı aldıklarını söyledi.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…