Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye‘den 68 örgütün oluşturduğu Kazma Bırak Kampanyası 1 Eylül Dünya Barış Günü için bir açıklama yayınladı.
Ortak açıklamada “Türkiye, Kıbrıs ve Yunanistan kardeş halklarının Dünya Barış Günü’nü kutluyor, haklarımız arasında nefreti değil dayanışmayı yükselten ekolojik barış hareketimizi selamlıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada 2020 ortası itibariyle tüm dünyada yerinden edilen kişilerin sayısının 80 milyonu aştığını açıklayan BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi‘nin “Geçtiğimiz 10 yıl içinde zorla yerinden edilen kişilerin sayısı iki katına çıktı. Bu, uluslararası toplumun barışı koruyamadığını göstermektedir. Bu korkutucu tabloda ne yazık ki yeni bir eşiği daha aşıyoruz ve dünya liderleri savaşa dur demedikçe durum daha da kötüye gidecek” sözü hatırlatıldı.
Sonrasında ise “Dünyamızın karşı karşıya olduğu çoklu kriz, sorumluluğu üstlenenleri bile durumu tanımlamak için bu tür sözcükleri kullanmaya zorladığına göre, karşılaştığımız sorunun büyüklüğünü siz hayal edin” ifadeleri kullanıldı.
Covid-19 sürecinde yaşadığımız çoklu krizin zorla yerinden edilmiş kişilerin hâlihazırda yaşadıkları sorunları daha da derinleştiğine değinilen açıklamada “Tüm dünyada çatışmaların temelinde yatan nedenleri çözüme kavuşturmak yerine, mülteci karşıtı ırkçı politikalarla halkların yöneticilere karşı öfkesi manipüle edilmeye çalışılıyor” denildi.
Halkların dayanışma duygularının insan hakları temelli çözüm önerileri yerine yalan haber ve iftiralarla öfkeye dönüştürüldüğüne dikkat çekilen açıklamada “Bölgemizi kasıp kavuran son orman yangınlarında da gördük ki; sürekli ırkçılığı körükleyen, halkları birbirine kırdırmanın eşiğine getiren Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs devletleri her sene silahlanma için milyarlarca dolar ayırabilirken, sıra yangın söndürme ekipmanlarına ve personeline gelince kaynak yok diyorlar” tepkisi gösterildi.
“Savaş, rant ve kardan başka gözleri bir şey görmeyen zombi hükümetler ve şirketlere karşı; insanlığın da doğanın da ortak çıkarları, bu yıkıcı politikaları, yani kapitalizmi durdurmaktan, ‘artık yeter’ demekten geçiyor” ifadelerinin yer aldığı açıklama şu sözlerle sona erdi:
“Ardı ardına kapitalist felaketlerle karşı karşıya olduğumuz bu dönemde barışı yöneticilerin insafına bırakmanın insanlık için bir intihar girişimi olduğunun farkındayız. Halkların birbirine karşı kışkırtılmadığı, milyarlarca doların silahlara değil, gezegenimizdeki yangının söndürülmesi için kullanıldığı, insan ve doğa ile BARIŞ için dayanışmayı aşağıdan örgütlemeye devam edeceğiz. Çünkü hem doğanın hem de insanlığın geleceği buna bağlı.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…