Karacasöğüt’teki yat limanı için ‘ÇED gerekli değil’ kararına itirazlar sürüyor

Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Karacasöğüt Koyu‘nda Global Marin Sportif Denizcilik Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından yapılmak istenen “Yat Yanaşma İskelesi ve Turizm Konaklama Tesisi” projesine verilen “ÇED gerekli değildir” kararı tepkiyle karşılandı.

Marmaris Kent Konseyi, bölge halkı ve doğa savunucuları adına bu kararın iptali için dava açtı ve Muğla 2. İdare Mahkemesi’nde devam eden davada bilirkişi raporu sunuldu.

Çevre Mühendisi Doç. Dr. Serkan Eker, Orman Mühendisi Öğr. Gör. Gürkan Demiröz, Biyolog Doç. Dr. Ademi Fahri Pirhan, Hidrobiyolog Öğr. Üyesi Dr. Levent Yurga, İnşaat Mühendisi Öğr. Gör. Mustafa Afşin Erdoğan, Arkeolog Şükrü Koçak, Hirdojeolog Adnan Pir, Harita Mühendisi Hüseyin Ökten ve Su Ürünleri Uzmanı Prof. Dr. Ali Yıldırım Korkut’tan oluşan bilirkişi heyeti, proje için verilen “ÇED gerekli değildir” kararının uygun olduğu yönünde oy birliği ile görüş bildirdi.

Bilirkişi heyetinin raporu, projenin 1. derece arkeolojik sit alanı içinde yer aldığını belirtmesine rağmen olumlu görüş bildirmesiyle halkın tepkisini çekti.

Danıştay 4. Dairesi’nin daha önce benzer bir projeyi, sadece bir kısmı 1. derece arkeolojik sit alanında olduğu için iptal ettiğine dikkat çeken aktivistler, bilirkişi heyetinin bu karara rağmen olumlu görüş bildirmesini eleştirdi. Proje alanının orman, doğal sit ve Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde yer alması da tepkilerin bir diğer nedeni oldu.

Doğa savunucuları, bilirkişi raporunun bilimsel tarafsızlıktan uzak olduğunu savunarak yeni bir bilirkişi heyeti talep edeceklerini belirtti. Mahkemeye sunulan itiraz dilekçesinde, raporun bilimsel çevrelerde ve hukuk dünyasında tartışılmaya devam edileceği vurgulandı.

Marmaris Kent Konseyi yayımladığı bilgi notunda şu ifadelere yer verdi:

“Danıştay’ın iptal kararına karşın bilirkişi heyetinin olumlu kanaat bildirdiği projenin tamamının Danıştay kararına konu 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde yer aldığını görmezden gelmelerini esefle karşılıyoruz. Bu nedenle bilirkişi raporuna itiraz ederek yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmasını Mahkemeden talep edeceğiz. Öyle görünüyor ki hem akademik çevrelerde hem de hukuk dünyasında bu bilirkişi raporu tartışılmaya, bilimsel tarafsızlıktan uzak raporlar arasında anılmaya devam edecektir.”

Paylaş
Yazar:
Yeşil Gazete