En kötü durumda olanlar ise kömürün hala önemli bir enerji kaynağı olduğu Doğu Avrupa‘daki şehirler. Polonya‘da Nowy Sącz en kirli havaya sahipken, onu sanayi ve coğrafyanın hava kirliliğini yoğunlaştırma eğiliminde olduğu İtalya’daki Cremona ve Slavonski Brod kentleri izledi.
En temiz üç şehir ise İsveç‘teki Umeå, Finlandiya‘daki Tampere ve Portekiz‘deki Funchal oldu.
EAA, 2019 ve 2020’de 323 şehirden alınan verileri karşılaştırdı. Bunlardan yalnızca 127’sinde veya yaklaşık yüzde 40’ında PM 2.5 olarak bilinen ince partikül madde seviyelerinin Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından önerilen sınırların altında olduğu tespit edildi.
İnce partikül maddeler, sağlık üzerindeki en olumsuz etkiye sahip ve Avrupa genelinde yılda 400 binden fazla erken ölüme neden oluyor.
Ajans, karantina önlemlerinin dizel motorlardan kaynaklanan emisyonlarla ilişkili tahriş edici bir gaz olan nitrojen dioksit seviyelerinde büyük düşüşlere yol açtığını, ancak partikül madde seviyelerinin yüksek kaldığını duyurdu.
Nisan 2020’deki sokağa çıkma kısıtlamalarında bazı şehirlerde azot dioksit seviyeleri yüzde 60’tan fazla düştü ancak partikül madde seviyelerindeki düşüşler daha az belirgindi. Uzmanlar, bu durumun nedenlerinin sanayinin yanı sıra tarımdan kaynaklanan emisyonların olduğunu söyledi.
