Kadın Savunma Ağı 25 Kasım öncesi, iktidarın sürekli kadınlar adına konuştuğu, kadınlara sormadan kararlar aldığı, doğruluğu sorgulanması gereken istatistiklerin paylaşıldığı süreçte, kadınların şiddet ortamında kendilerini nasıl hissettiğini araştırmak üzere bir anket çalışması gerçekleştirdiğini duyurdu.
Anket yüz yüze ve çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü öncesi yapılan araştırma, kadın örgütlerinin çokça dile getirdiği gerçekleri yeniden ortaya koydu.
Anket sonuçlarına göre; kadına yönelik şiddeti önlemekle ve kadınları şiddet karşısında korumakla görevli kurumların kadınlar açısından güvenilir değil ve kadına yönelik şiddetin her türlüsü her yerde mevcut. Ayrıca şiddet en çok kadınların yakınında bulunan erkeklerden geldi. Ek olarak kadınların şiddeti görmezden gelmediği de sonuçlardan biri.
Kadınlar şiddetin farklı biçimlerine maruz bırakılıyor. Anket açıklamasında “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, kadına yönelik şiddetle mücadelede ilerlediklerini söylese de araştırmamız, tam tersini ortaya koydu” deniliyor.
Araştırmaya katılanların neredeyse tamamı kadınların şiddete maruz bırakıldığını düşünüyor. Anket sonuçlarına ilişkin Kadın Savunma Ağı‘ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer veriliyor:
“İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede feshedildiği, nafaka hakkının elimizden alınmaya çalışıldığı bu süreçte, iktidar tarafından kadına yönelik şiddetle mücadelenin ilerlediğine inanmak mümkün değil.”
Anket sonuçlarına göre; adli makamlar güvenilir değil:
“Şiddete karşı devletin politikalar üretmesini bekliyoruz. Ancak gerçeğin böyle olmadığını da biliyoruz. Bu sistem kadınların güvenliğini sağlamıyor. Kadınların özelleştirilmiş politikalar istediğini söylemekten asla vazgeçmeyeceğiz! Yaptığımız anket sonuçları gösteriyor ki kadınların şiddete maruz kalmasını önlemek ve engellemek devletin elindeki araçlarla mümkün. Kadınlar en çok aile içinde şiddete maruz bırakıldıklarını düşünürken iktidar ve yandaşları hala ailenin kutsallığından, ahlaktan bahsediyor.”
Son olarak kadınların bu adaletsizliğe, eşitsizliğe; kazanılan haklarının alınmasına ve katledilen kadınlar için isyan etmeye sokaklara çıktığında da erkek-devlet şiddetine maruz bırakıldığını vurgulayan açıklamada şunlara yer verildi:
“Hayatımızın her alanına sirayet eden şiddete rağmen hayatta kalmaya çalışan kadınlar olarak haklarımızdan, mücadelemizden, birbirimizden, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz!”
Anket sonuçlarına göre;
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…