İstanbul Teknik Üniversitesi’nin jeoloji uzmanlarının yaptığı ortak açıklamada, son iki günde yaşanan depremlerin, büyük deprem beklenen tam kilitli Kumburgaz fay segmentinin uç noktasında olduğunu belirtildi, mevcut sismik hareketin dikkatle takip edilmesi istendi.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), en son 1999’da Kuzey Anadolu fay hattında meydana gelen deprem 7.4’lük deprem ile bugün Silivri açıklarında meydana gelen bugünkü 5.8’lik deprem arasındaki ilişkiyi açıklayarak, sismik aktivitenin dikkatle takip edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini kaydetti. İTÜ açıklamasında, son iki gündeki depremlerin, durumun ‘kritik’ olduğunu gösterdiği belirtildi.
İTÜ’de uzun yıllardır uluslararası araştırmalar yürüten Prof. Dr. A.M. Celal Şengör, İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ziyadin Çakır, Prof. Dr. M. Sinan Özeren ve Dr. Öğretim Üyesi Gülsen Uçarkuş’un imzasıyla açıklanan değerlendirmeler şöyle:
“Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi’nin içine giren kısmı (ve buna bağlı ikincil faylara) yer bilimcilerce genel olarak ‘Marmara Fayı’ diye adlandırılmaktadır. Bu fay, davranışı her yerinde aynı olan bir fay değildir. Bazı yerlerinde fay üzerinde İngilizce’de ‘creep’ denen kaymaya benzer bir hareket ve bununla ilişkili küçük depremler olur. Bazı yerlerinde ise deprem neredeyse hiç olmaz.
Marmara Fayı’nda gerçekleşen son büyük deprem 7.4 büyüklüğündeki 1999 İzmit depremidir ve bu depreme neden olan kırık, İzmit Körfezi’nin içine doğru ilerlemiştir. Marmara Fayı üzerinde depremsellik yönünden suskun olan (dolayısıyla kırılması beklenen ve ekteki Marmara denizi fay haritasında sismik boşluk olarak adlandırılan) ise bir ucu Silivri açıklarında ve diğer ucu da Avcılar’ın güneyi olan Kumburgaz fay segmentidir. Deniz tabanında yapılan jeoloji, jeodezi ve sismoloji çalışmaları, Kumburgaz fayının çok uzun bir süredir kırılmadığını, kilitli olduğunu ve Marmara Denizi’nde olması beklenen depremin üzerinde olacağı düşünülen fay segmenti olduğunu göstermektedir.
Son iki günde meydana gelen 4.6 ve 5.7 büyüklüğündeki iki depremin tam kilitli Kumburgaz fay segmentinin uç noktasında olması durumun kritikliğine işaret etmektedir. Sismoloji verilerine dayanarak, söz konusu iki deprem ve bunların arasında gerçekleşen artçıların tamamının, aynı mekanik kırılma süreci kapsamında gerçekleştiği sonucuna varılmıştır. Bilimsel göstergelere dayanarak, mevcut sismik aktivitenin dikkatle takip edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması yönünde hareket edilmelidir.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…