İş dünyası, G20 liderlerine iklim hedeflerini gerçekleştirmesi için acil çağrı yaptı

Aralarında Türkiye’den kuruluşların da bulunduğu G20 ülkelerinde faaliyet gösteren şirketler, kamu kaynaklarının 1,5 derecelik iklim hedefini gerçekleştirilebilir kılmaya yönlendirilmesi için hükümetlere acil çağrıda bulundu.

G20 liderlerine hitaben yazılan açık mektuba Arçelik, Unilever, Netflix, Volvo Cars, Iberdrola ve Natura&Co gibi şirketler de imza attı.

‘Taahhütler yerine getirilsin’

Mektupta liderler, dünyanın en büyük ekonomilerini, gelişmekte olan ülkeler için yılda 100 milyar dolarlık iklim fonu oluşturma taahhüdünü yerine getirmeye ve 2025 yılına kadar fosil yakıtlara verilen sübvansiyonları sonlandırmaya, karbon fiyatlandırmasını da başlatmaya çağrıldı.

İş dünyasının liderlerinin yaptığı çağrılar arasında, gelişmiş ekonomiler için 2030’a, diğer ülkeler için 2040’a kadar kömürden elektrik üretiminin aşamalı olarak durdurulması ve yeni kömürlü termik santrallerin kurulması ve finansmanına derhal son verilmesi de yer aldı.

‘İklim eylem planlarını hızlandırmaları çok önemli’

“Hükümetlerin, iş dünyasının bugüne kadar ki en büyük ve en iddialı politika eylemi çağrısını yaptığı bu mektuptan güç almaları ve iklim eylem planlarını hızlandırmaları çok önemli” diyen mektubun hazırlık sürecini koordine eden isim We Mean Business Koalisyonu CEO’su María Mendiluce, sözlerine şöyle devam etti:

COP26 öncesinde ülkeler ulusal planlarını yenilemeli ve bu mektupta belirtildiği gibi bunları somut politikalara dönüştürmelidir. Hükümetler ve iş dünyası tarafından kararlılıkla uygulanacak eylemler, enerji sistemimizin dayanıklı ve karbonsuz bir gelecek inşa etmeye yardımcı olacak şekilde dönüşmesinin yolunu açabilir.”

Şirketlerin önümüzdeki ay boyunca imzalayabileceği mektup, “temiz enerjiye geçiş süreçlerinin hızlandırılmasını sağlamak için” şirketlerin yüzde 100 yenilenebilir elektrik alımının önündeki engellerin kaldırılması da dahil olmak üzere, ulaşımın elektrifikasyonu ve tüm sektörlerde yenilenebilir enerji kullanımının artırılması gibi eylemlerin hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyor.”

İklim Eylem Takipçisi’nin (Climate Action Tracker) yakın zamanda tamamladığı bir analize göre, G20 ülkelerinin hiçbiri küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefini gerçekleştirme yolunda değil. Küresel gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 90’ını temsil eden G20 ülkeleri, küresel ticaret ve sera gazı emisyonlarının da yüzde 80’inden sorumlu.

‘Çevreci iş modelleri tasarlanmak zorunda’

Türkiye’de de, birçok iş dünyası ve sanayi sektörü temsilcisinin desteklediği yeşil dönüşüm ve karbonsuz bir ekonomiye geçiş sürecinin, Paris İklim Anlaşması’nın onaylanacağının açıklanmasıyla birlikte ivme kazanması bekleniyor.

Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu, daha çevreci iş modelleri tasarlamak zorunda olduklarını kaydetti ve şunları söyledi:

Gezegenimiz oldukça kritik bir dönüm noktasında. Bireyler, şirketler ve kamu kuruluşları olarak, daha yeşil ve sürdürülebilir bir gelecek için bugünden harekete geçmemiz gerekiyor. İklim krizi ile mücadelede, küresel sıcaklık artışını 1,5C ile sınırlı tutmak için 2030 yılına kadar küresel emisyonları yarı yarıya azaltmak ve daha çevreci iş modelleri tasarlamak zorundayız. Bu değişimin tek yolu ise doğru yatırımlarda bulunarak geleceğe yön verecek stratejiler geliştirmekten geçiyor.”

‘İş dünyası hızlı bir değişim sağlama potansiyeline sahip’

Asics yönetim kurulu başkanı ve CEO’su Motoi Oyama da, G20 liderlerini hep birlikte bir an önce harekete geçmeye çağırdıklarını kaydetti:

Küresel emisyonların 2030’a kadar yarı yarıya azaltılması ve sıcaklık artışının 1,5 derece ile sınırlandırılması için G20 liderlerini hep birlikte bir an önce harekete geçmeye ve ellerinde ne varsa öne sürmeye çağırıyoruz. Daha çok yatırım yapıldığında ve doğru politikaların benimseneceğine dair işaret gördüğümüzde, biz de mevcut çözümleri güçlendirebilir, yenilerinin geliştirilmesi sürecine katkı sağlayabiliriz. İş dünyası hızlı bir değişim sağlama potansiyeline sahiptir ancak yatırımların önünü açacak net ve tutarlı politikalara ve hem işletmelerimizin tüm dünyada yürüttüğü faaliyetler hem de G20 ülkelerindeki iş ortaklarımızın faaliyetleri açısından büyük önem taşıyan daha güçlü, adil ve daha dayanıklı ekonomiler inşa edecek kararlara ihtiyacımız var. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur ama bunun için sağlam bir dünya gerekir.”