Endüstriyel tarımda kullanılan sentetik azotlu gübreler, tarımsal üretimi artırmaya yarasa da hem doğayı kirletiyor hem de küresel ısınmayı artıtıyor. Kimyasal gübreler ayrıca, iklim değişikliğine katkıda bulunan güçlü sera gazı azot oksit emisyonlarını artırıyor.
Özellikle Ukrayna‘daki savaş sonrası yükselen fiyatlar üzerine çözüm aramaya başlayan bilim insanları, kimyasal gübrelere benzersiz bir doğal alternatif bulmuş olabileceklerini düşünüyorlar: İnsan idrarı.
Kentsel dışkı, kimyasal gübrelerle değiştirilmeden önce tarım alanlarında uzun yıllar boyunca kullanıldı. Modern zamanda idrarı kaynağında ayırmak, toplamak ve işlemek ise; tuvaletleri ve atık su toplama ağını yeniden düşünmek ve bazı önyargılı fikirlerin üstesinden gelmek anlamına geliyor.
İdrarın tuvaletlerde ayrıştırılması ilk olarak 1990’ların başında İsveç eko-köylerinde, ardından İsviçre veya Almanya‘da test edildi. Şu anda Amerika Birleşik Devletleri, Güney Afrika, Etiyopya, Hindistan ve Meksika‘da da deneyler yapılıyor; Fransa’da Dol-de-Bretagne, Paris ve Montpellier‘de projeler ortaya çıkıyor.
Fransa’nın başkentinde, şehirdeki yeşil alanları gübrelemek için idrar toplayan dükkanlar ve 600 konut ile bir eko-bölge geliştiriliyor. Ofisler gibi büyük binalarda ve şebeke drenajına bağlı olmayan evler, önemli bir potansiyel teşkil ediyor.
Paris‘te idrar toplayan susuz tuvaletlerle donatılmış 211 restoran bulunuyor. Bu restoranlardan birinin sahibi Fabien Gandossi, “Oldukça olumlu geribildirim aldık. İnsanlar biraz şaşırıyor, ancak geleneksel tuvalet sistemiyle karşılaştırıldığında çok az fark görüyorlar” diyor.
Fransa’da gıda sistemlerine ve insan atık yönetimini inceleyen OCAPI araştırma programını yürüten mühendis Fabien Esculier, bitkilerin ihtiyacı olan nitrojen, fosfor ve potasyum gibi besin maddelerini “çoğunlukla idrar yoluyla attığımızı” hatırlatıyor.
Yöntemin bir zorluğu ise, kamusal çekingenliğin üstesinden gelmek.
İsviçre’nin Eawag su araştırma enstitüsünde araştırmacı olan Tove Larsen, “Ekolojik yenilikleri ve özellikle idrar ayırma gibi çok radikal bir yeniliği tanıtmak uzun zaman alıyor” diyor.
Larsen, denenmekte olan idrar yönlendirme tuvaletlerinin çirkin olduğuna, pratik olmadığına dair eleştiriler aldıklarını ve insanların hoş olmayan kokularla ilgili endişelerini dile getirdiğini söylüyor. Ancak İsviçreli Laufen ve Eawag şirketi tarafından geliştirilen yeni bir modelin, idrarı ayrı bir kaba aktaran bir tasarımla bu zorlukları çözmesini umuyor.
Bu yöntem idrarın toplandıktan sonra ayrıştırılmasını da gerekiyor. Fakat bu sanıldığı kadar zor değil: İdrar, genellikle önemli bir hastalık taşıyıcısı değil, bu yüzden tarımda kullanım için ağır bir işleme tabi tutulması gerekmiyor. Pastörize edilmesi veya Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) önerdiği gibi dinlenmeye bırakılması bazı seçenekler.
Daha sonra sıvıyı, hacmini ve tarlalara taşıma maliyetini azaltmak için konsantre etmek ve dehidre etmek gibi çeşitli teknikler kullanılıyor.
Peki insanlar bir sonraki aşamaya geçmeye ve idrarla gübelenmiş yiyecekleri tüketmeye hazır mı?
Konuyla ilgili bir çalışmaya göre, bu sorunun cevabı ülkeden ülkeye değişiyior: Örneğin Çin, Fransa ve Uganda‘da kabul oranı çok yüksekken, Portekiz ve Ürdün‘de düşük.
Fakat sentetik gübrelerin hem de doğaya zararları, hem de fiyatları ve dolayısıyla yol açtığı kıtlıklar; ülkeleri gıda güvenliklerini artırmayı düşünmeye teşvik ediyor.
OCAPI ağında Esculier ile birlikte çalışan antropolog Marine Legrand, hala “aşılması gereken engeller” olduğunu söylüyor, ancak su kıtlığının ve kirliliğin bedeli konusunda artan farkındalığın, önyargıları kırmaya yardımcı olacağına inanıyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…