İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch / HRW), sivil toplum kuruluşlarına kayyım atanmasının önünü açan ve TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanan yasa teklifiyle ilgili bir açıklama yayınladı.
Açıklamada, 24 Aralık’ta oylanacak yasa teklifiyle ilgili hükümette çağrıda bulunarak “STK’lerle ilgili hükümler derhal geri çekilmelidir” denildi.
Teklifin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi‘nin Terörle Mücadele Kararına ve kara para aklama ile terörizmin finansmanını denetleyen hükümetler arası bir kuruluş olan Mali Eylem Görev Gücü‘nün (FATF) 2019 raporuna cevaben sunulduğu hatırlatılan açıklamada şunlar söylendi:
Ancak teklifte yer alan hükümler, terörizmin finansmanını ve silahların yayılmasını önleme amacını büyük ölçüde aşıyor. Teklif, bunun yerine İçişleri Bakanlığı’nın STK’ların meşru ve yasal faaliyetleri ile üyelerinin örgütlenme hakkını hedef almasını mümkün hale getirecek.
Açıklamada “Türkiye’de insan hakları ve hukukun üstünlüğü konularında yaptıkları çalışmalardan dolayı hükümet tarafından sevilmeyen kuruluşlar özellikle risk altında olacak” ifadeleri kullanıldı.
Yasa teklifinin STK’lerin yıllık denetimini öngördüğü belirtilen metinde “Bu denetimler sıklıkla aylar boyunca sürdüğü ve sivil toplum gruplarının çalışma kapasitelerini azalttığı için grupların faaliyetlerini ciddi şekilde etkileyecek. Teklife göre İçişleri Bakanlığı bir grubun internet üzerinden bağış toplama işlemini yasadışı olarak gördüğünde ciddi para cezaları uygulanabilir hale gelecek” denildi.
STK üyesi hakkında terörle mücadele yasası kapsamında ceza soruşturması olması durumunda İçişleri Bakanlığı’nın bu kişiyi görevinden uzaklaştırma yetkisine de sahip olacağı belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
Teklife göre İçişleri Bakanlığı, bir STK’nın tüm kurullarını görevden uzaklaştırabilir, bir sonraki bildirime kadar veya nihai bir mahkeme kararı verilene kadar STK faaliyetlerini durdurabilir.
Açıklamada “Cumhuriyet Savcıları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye’nin kendi yasaları ile korunan ifade özgürlüğü, toplantı ve dernek kurma özgürlüklerini barışçıl bir şekilde kullananlara yönelik düzenli olarak terör soruşturmaları açmaktadırlar” denildi.
Ayrıca “Türkiye mahkemelerinin bağımsızlıktan yoksun olmalarının yanı sıra mahkemelerin kişileri yasal faaliyetlerine dayanarak, silahlı gruplarla maddi bağlantıları olduğuna dair kanıtlar ileri sürülmeksizin terör suçlarından mahkûm ettiği yaygın bir uygulama modeli söz konusudur” hatırlatmasında bulunuldu.
HRW tarafından yapılan açıklama “Bu nedenle İnsan Hakları İzleme Örgütü, İçişleri Bakanlığı’nın, insanların STK’lara katılımını önlemek için, mahkûmiyet kararı verilmesi bir yana kovuşturma safhasına dahi ulaşmamış bir terör soruşturması bahanesini kullanma yetkisi ile donatılmasına şiddetle karşı çıkmaktadır” ifadeleriyle sona erdi.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…