Science Time’da 9 Ağustos’da Bryan Walsh imzası ile yayınlanan yazıyı Yeşil Gazete ekibinden Begüm Ağca‘nın çevirisi ile sunuyourz
* * *
TIME dergisinin kapağında “arı kıyametine” yer verdi fakat yine de iyi idare edilen bal arıları bu durumu atlatacağa benziyor. Yaban arıları –ve genel olarak diğer yaban türler- ise insan hakimiyeti altındaki dünyada pek şanslı olmayacak.
Yaklaşık 10 yıl önce, bal arıları alışılmadık ve gizemli derecede yüksek oranlarda ölmeye başladı- geçtiğimiz kış aylarında, ABD’nin bal arısı kolonilerinin neredeyse üçte biri öldü ya da ortadan kayboldu. Başlarda bu duruma Koloni Çöküşü Sorunu (CCD=Colony Collapse Disorder) adı verilen bir şeyin – kovanların uyarı vermeden ve geride bal ve balmumu bırakılarak terk edilmesi- neden olduğu düşünülüyordu. CCD’nin kıyametvari doğası insanların ilgisini çekmeyi başardı; birçokları arıların yok olmasının “göğe yükselişin” habercisi olduğunu düşündü. Son günlerde arı yetiştiricileri daha az CCD vakası ile karşılaştı, fakat bal arıları ölmeye ve arılar da düşmeye devam etmekte. Bu durum beslenme sistemimiz için oldukça kötü: arılar polenleşme sayesinde ürün değerine sadece ABD’de en azından $15 milyar ekliyor ve koloni kayıpları devam ettiği takdirde polenleşme ihtiyacı karşılanamayabilir ve badem gibi değerli ürünler de ortadan kaybolabilir.
Market rafları sonuçlarından öte bal arısı durumu bizleri alarma geçirmekte çünkü binlerce yıldır bağımlı olduğumuz bir tür ölmekte ve bunun gerçek sebebini bilmiyoruz. CCD konusuna dikkat çeken, arı yetiştiricisi ve blog yazarı Tom Theobald, bu tehlikeli durumu şu şekilde ifade etti: “Arılar daha sadece başlangıç”
Ama CCD’e ya da bal arılarının fazla sayıda ölümüne neyin neden olduğunu tam olarak bilmesek de, şüphelileri biliyoruz: küçük dozlarda bile arıları etkilediği gözlenen yeni nikotin bazlı sinir sistemi zehirleri (neonikotinoid) sınıfı dâhil zirai ilaçlar; vampirsel Varroa kenesi türü biyolojik tehditler; ve tek türlü buğday, mısır gibi emtia ürünleri tarımcılığının, arılara hayatta kalmak için ihtiyacı oldukları polenden azını sunmalarından dolayı neden olduğu beslenme azlığı. Büyük olasılıkla, arı ölümlerine bahsedilen tüm bu tehditlerin birlikte gerçekleşmesi neden olmakta: zirai ilaçlar ve besin azlığı bal arılarını güçsüzleştirebilir ve Varroa tarzı haşereler de güçsüz arıların karşı koyamayacağı hastalıklar yayarak işlerini bitirebilir. Ne yazık ki bu durum bal arılarını kurtarmak için kolay bir yol da olmadığı anlamına geliyor. Örneğin neonikotinoidlerin yasaklanması bal arılarına fayda sağlayabilir fakat bilim adamların büyük çoğunluğu bunun sorunu çözmeye yetmeyeceği görüşünde. (ve neonikotinoid kullanımını durdurma tarımsal açıdan beklenmeyen sonuçlar doğurabilir çünkü zirai ilaçların benimsenmesinin bir nedeni de insan dâhil memeli hayvanlar açısından daha güvenli olarak nitelendirilmeleriydi). Bal arıları biz onlara karşı gün geçtikçe daha da barınılmaz hale gelen bir dünya yarattığımız için acı çekmekte.
Bu neredeyse kelimenin tam anlamıyla artık onları duymadığımız anlamına geliyor. Arıların bu zor durumu bizim bu gezegen üzerindeki ölçü dışı etkilerimizi göstermekte- bilinçli ya da bilinçsizce anlık ihtiyaçlarımızı karşılamak için gezegeni yeniden şekillendirirken yol açtığımız etkiler. Ama bu güce sahip olmamız onu ya da kendi dünyamıza etkimizi tam anlamıyla anladığımız anlamına gelmiyor. Biz gittikçe artan bir sınırsız güce sahip fakat her şeyi bilme yetisinden yoksun bir türüz. Bu durum, bu gezegeni paylaştığımız hayvanlar ve bitkiler için tehlikeli bir birleşim. Ve nihayetinde bizler için de tehlikeli olacak.
Makale: Bryan Walsh
Yazının özgün hali
Çeviren: Begüm Ağca
(Yeşil Gazete, Science Time)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…