İklim değişikliği, denizlerin su seviyesini arttırmaktan, felaketlere neden olan mevsim anormalliklerine kadar dünyayı ve canlı hayatını tehdit ediyor. Peki iklim krizinin insan sağlığına dolaysız etkileri nedir? Haftalık yayımlanan tıp dergisi ‘The Lancet’te, bu sorunun cevaplarının bir araya getirildiği bir makale yaımlandı.
University College London’un işbirliğiyle hazırlanan araştırmada, iklim değişikliği ’21. yüzyılın sağlığa karşı en büyük tehdit’ olarak tanımlanıyor.
Bu araştırmaya dayanarak RTCC sitesinin hazırladığı belli başlı altı sağlık riski ise şöyle:
İklim değişikliği, sivrisinek, kene ve sülük gibi kan emici türlerin hem ortaya çıkma mevsimini hem de ortaya çıktığı coğrafyayı genişletiyor. ‘Sivrisinekten ne olur?’ diye düşünmeyin, sivrisinek ısırığıyla yayılan sıtma hastalığı Afrika’da her sene 1 milyon insanın ölümüne neden oluyor. ‘London School of Hygiene and Tropical Medicine’ bölümünün aktardığına göre, gittikçe artan hava sıcaklıkları, artık sıtma gibi hastalıkların dağlık bölgelerde de görünmeye başlamasına neden olmuş durumda. Öte yandan kan emicilerle bulaşan ‘dang humması’ da yeni alanlarda görülmeye başlandı. IPCC’nin araştırması, son yüz yılda hastalığın görülme oranının 30 katına çıktığını ortaya koyuyor. Keneyle taşınan virüsler ve veba hastalığı da iklime hassasiyet gösteren virüsler arasında yer alıyor.
WHO’nun raporuna göre dünyadaki sekiz ölümden birinin sorumlusu olan hava kirliliğini etkileyen koşullardan biri de, iklim değişikliğiyle artan yangınlar. Öte yandan astım, göz ve burun iltihabı gibi alerjen durumlar da hava sıcaklığının artışıyla doğrudan alakalı.
Basit bir matematik: sıcak günlerde daha fazla insan ölür. Vücut ısının artışı kalp, akciğer ve böbreklere zarar verir; bu da özellikle yaşlı ve kronik hastaların hayatını kaybetmesine neden olur.
İklim değişikliğinin daha dolaylı bir etkisi: mevsim anormallikleri nedeniyle gerçekleşen sel, hortum ve kuraklık gibi felaketlerden kurtulanların depresyon olma olasılığının normal durumlara göre beş katına kadar çıktığı belirtiliyor.
Artan sıcaklık ve değişen mevsimler dünyanın besin üretim sistemini değiştiriyor, daha da değiştirecek. Bazı Afrika ülkelerinde yetişen mahsüllerin 2020 itibariyle yüzde 50 oranında azalacağı tahmin ediliyor. Bu da, mevcut durumda 3.5 milyon insanın ölümüne neden olan beslenme krizinin derinleşmesine neden olacak. Gıda Politikaları Araştırmaları Enstitüsü’nün ( IFPRI) yaptığı bir araştırmaya göre, 2050 yılında iklim değişikliği nedeniyle yaklaşık 25 milyon çocuk sağlıklı büyümeleri için gerekli besine ulaşamayacak.
Harvard Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, iklim değişikliğinin ozon tabakasının delinmesini hızlandırdığını ortaya koyuyor. UV radyasyonuna daha fazla maruz kalacak insanların deri kanserine yakalanma riskinin artacak olması çok da şaşırtıcı değil.
İklim değişikliğinin sorumlu olabileceği bir başka felaket ise henüz gerçekleşmedi: Sibirya tundralarının erimeye başlamasının, en son 1980’de görülen çiçek virüsünün yeniden ortaya çıkmasına neden olabileceği söyleniyor. Bu kabus senaryosuna göre virüs, eriyen bölgelerde ortaya çıkan çiçek virüslü donmuş cesetlerden insanlara bulaşacak.
(RTCC/ Yeşil Gazete)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…