Dünya

İklim Değişikliği Performansı Endeksi: Türkiye 42’nci sırada, ABD ise Suudi Arabistan’ın altında

Germanwatch tarafından NewClimate Institute ve İklim Eylem ağı (CAN) kurumlarının katkısıyla hazırlanan İklim Değişikliği Performans Endeksi 2021 (CCPI) bugün yayınlandı.

Küresel ölçekte emisyonların yüzde 90’ını oluşturan 57 ülkenin ve Avrupa Birliği’nin iklimi koruma yönündeki performanslarının değerlendirildiği rapora göre ülkelerin hiçbiri Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu bir yol izlemiyor.

‘AB’de iklim politikaları homojen değil’

Endekse göre; İskandinav ülkeleri, Portekiz ve bir bütün olarak değerlendirilen AB bloğunun performansı, diğer ülkelerle kıyaslandığında, üst sıralarda yer aldı.  Ancak Macaristan, Polonya ve Çek Cumhuriyeti, AB içerisinde iklim değişikliğiyle mücadelede yaşanan ilerlemenin aksi yönünde ilerledi.

Genel sıralamada AB, daha etkin iklim politikaları sayesinde geçen yıl bulunduğu 22’nci sıradan bu yıl 16’ncı sıraya yükseldi. Germanwatch’da görev yapan ve CCPI’nın yazarları arasında yer alan Jan Burck, “Güncel İklim Değişikliği Performans Endeksi, AB’nin dönüm noktasında bulunduğunu gözler önüne seriyor” dedi.

Türkiye sıralamasını yükseltti

Türkiye bu yıl CCPI sıralamasında 42’nci sırada. Türkiye’nin hiçbir iklim politikası veya buna bağlı hedefi olmamasına rağmen altı sıra yükselerek bir önceki yıla göre sıralamasını iyileştirdi.

Türkiye, Sera Gazı Emisyonları ve Enerji Kullanımı kategorilerindeki zayıf, İklim Politikası Performansı için verilen çok zayıf puanı ile zayıf yönleri bir önceki yılla benzerlik içinde. Aynı şekilde, Yenilenebilir Enerji kategorisindeki yüksek puan da geçen seneyle benzerlik gösteriyor. Uzmanlar, yenilenebilir enerji alanındaki olumlu gidişatın büyük oranda hidroelektrik santrallerinden kaynaklandığını söylüyor.

‘Türkiye artık Paris Anlaşması’nı imzalamalı’

Avrupa İklim Eylem Ağı Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz Türkiye’nin hala Paris Anlaşamsı’nı meclisten geçirmediğine dikkat çekerek şunları söyledi:

Türkiye’yi, artık Paris Anlaşması’nı onaylamaya ve mevcut halinde 2030’a kadar iki kat artış öngören emisyon azaltım hedefini (INDC) revize etmeye çağırıyoruz. Karar vericiler, iklim eyleminin topluma ve ekonomiye sağlayacağı faydaları kabul edip kesin bir kömürden çıkış taahhüdü içeren, enerji verimliliğini artıran ve yenilenebilir enerjiye dayalı bir gelecek inşa eden etkili bir enerji dönüşümü stratejisi geliştirmeli. Türkiye, güneş ve rüzgârdan elektrik üretiminin iletim-dağıtım sistemine ek yatırım yapmadan kolayca ikiye katlanabileceği, küçük bir yatırımla ise üç katına çıkarılabileceği büyük bir potansiyele sahip. Buna karşın, kömür hala ulusal enerji politikasının merkezinde duruyor.”

‘Yeşil göz boyamaya gidilirse tökezlenebilir’

Germanwatch’da görev yapan ve CCPI’nın yazarları arasında yer alan Jan Burck, 2030 iklim hedeflerini konu alan AB zirvesi, Birleşmiş Milletler‘in iklim değişikliğiyle mücadelesi için yapın UN Climate Ambition Summit ve Paris Anlaşması öncesi yayınlanan endeksle ilgili şunları söylüyor:

AB, küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlama hedefiyle uyumlu şekilde 2030 için iddialı bir iklim hedefi belirleyerek ve Yeşil Mutabakat’ın etkin şekilde uygulanmasını ve geliştirilmesini sağlayarak, koronavirüs krizi sonrasında verilen yeşil kurtarma önlemleri uyarınca küresel iklimin korunmasında bir rol model olabilir. Ancak, yeşil toparlanma yerine ‘yeşil göz boyama’ (greenwashing) yoluna gittiği ve Yeşil Mutabakat’ın hedef ve araçlarını yetersiz şekilde uygulamaya koyduğu durumda, kötü bir şekilde tökezleyebilir.”

‘Hiçbir ülke Paris Anlaşması ile uyumlu değil’

G20 ülkelerinin performansları ise bütüncül bir resim çizmiyor. En yüksek puan alan G20 ülkeleri arasında İngiltere beşinci, Hindistan ve AB onuncu sırada yer alıyor. Ülkelerin büyük bir bölümü ise endeksin altında yer alıyor. ABD 61, Suudi Arabistan 60, Kanada 58, Avustralya 54, Güney Kore 53 ve Rusya 52. sırada yer alıyor. Bu ülkelerin performansı çok düşük kategorisinde.

Paris Anlaşması’nın imzalanmasının üzerinden beş yıl geçmesine rağmen hiçbir ülke anlaşmanın hedefleriyle uyumlu ilerlemiyor. Sera gazı emisyonlarında ise bir miktar artış gözleniyor. Ülkelerin 32 tanesinde emisyon düşüyor.

‘Kurtarma paketlerini şekillendirmek için fırsat var’

CCPI’nın 2021 versiyonu, koronavirüs krizi öncesinde atmosfere yayılan emisyonları analiz ettiği için krizin tetiklediği olağandışı emisyon azaltımını yansıtmıyor. NewClimate Enstitüsü’nün kurucularından olan Prof. Dr. Niklas Höhne konuyla ilgili şunları söylüyor:

Dünya çapındaki ekonomik toparlanmanın ekonomileri canlandırmayı desteklemenin yanı sıra sıfır karbonlu küresel bir sisteme hazırlaması günümüzde büyük önem taşıyor. Endeks’te belirlenen kurtarma paketlerinin sera gazı emisyonlarında azalma ya da artışla sonuçlanacağı belirsizliğini koruyor. Ancak kurtarma paketlerini şekillendirmek için hala olanaklar var ve birçok etkin önlemin paketlerde yer alması hala tartışılıyor.”

İsveç yine lider

İsveç, üst üste dördüncü kez iklimin korunmasında uluslararası liderliğini koruyor. Ancak, İsveç de Paris Anlaşması’nın hedefleriyle uyumlu bir yolda ilerlemiyor. Ülke dördüncü sırada yer alıyor. Paris Anlaşması’na ilişkin hedefler doğrultusunda hiçbir ülke ilerlemediği için ilk üç sıra boş bırakıldı. Öte yandan İsveç, sera gazı emisyonları, yenilenebilir enerji ve iklim politikaları standartları belirliyor.

25. sıradan 17. sıraya yükselen Portekiz ve listenin 37. sırasından 28’e yükselen Yeni Zelanda en hızlı yükselen ülkeler olarak gösteriliyor. Geçtiğimiz yıl çok düşük kategorisinde yer alan Japonya da 51. sıradan 45. sıraya tırmanarak altı sıra yükselerek düşük kategoride yer alıyor.

Slovenya 44. sıradan 51. sıraya, Belçika 35. sıradan 40. sıraya Yunanistan 28. sıradan 34. sırada yer alarak en fazla düşüş görülen ülkelerden oluyor.

‘İhraç yapan ülkeler sıralamanın altında’

Gelişmekte olan ülkelerden Fas, Şili ve Hindistan ilk onda yer alıyor. İklim Eylem Ağ’nın Küresel Enerji Politikaları Kıdemli Danışmanı Stephan Singer konuyla ilgili şunları söyledi:

Küresel nüfusun yüzde 10’undan daha az bölümünü barındıran ve fosil yakıt ihraç eden ve üreten ülkelerin başında yer alan Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Suudi Arabistan ve Avustralya sıralamanın sonunda yer alıyor. Bu ülkeler aynı zamanda karbon kirliliği ve enerji tüketimi en yüksek ülkeler olarak öne çıkıyor. Bu ülkelerin hiçbirinin, karbon kirliliğini azaltmaya yönelik ulusal ölçekte herhangi bir iklim politikası bulunmuyor. Bu durum, belirtilen ülkelerdeki fosil yakıt endüstrilerinin etkinliğini gözler önüne seriyor. Öte yandan Portekiz, Fas, Şili ve Avrupa’da yer alan birçok ülkenin daha etkin performans gösterdiğini görüyoruz. Sivil toplum olarak, iklim kriziyle etkin şekilde mücadele etmek adına, dünya çapında fosil yakıt şirketlerinin iş modelini geçersiz kılmamız gerekiyor.”

ABD’nin performansı hala düşük

Amerika Birleşik Devletleri‘nin (ABD) performansı ise bir kez daha Suudi Arabistan’ın altında kalıyor. ABD düşük olarak nitelendirilen yenilenebilir enerji kategorisi dışındaki dört kategorinin tamamında, tablonun en altında ve çok düşük kategorisinde yer alıyor. Başkanlık seçimini kazanan Biden‘in planları, bu durumun önemli ölçüde iyileştirilmesi adına önemli fırsatlar sunuyor. Ancak, Senato’daki çoğunluk konusunda belirsizlik olduğu için bu planların ne kadarı hayata geçecek henüz bilinmiyor.