Bazı istilacı bitki türleri, yabancı topraklara yerleşip fırsat kollayan uyuyan ajanlar gibi davranarak, uygun koşullar oluştuğunda hızla yayılabiliyor. Bu türler, uyuyan türler olarak adlandırılıyor ve genellikle bir dış etken tarafından yayılmaları engelleniyor.
The Economist’in aktardığına göre; iklim krizinin bu türlerin yayılmasını tetikleyebileceği konusunda uyarılar var.
Massachusetts Üniversitesi’nden Bethany Bradley ve ekibi, kuzeydoğu Amerika’da yabancı olup henüz istilacı olarak sınıflandırılmamış 1,795 bitki türünü inceledi. Bu türlerden 169’unun, dünyanın diğer bölgelerinde çevreye zarar verdiği tespit edildi. Bu da onların Amerika‘da da benzer bir tehdit oluşturabileceğini gösteriyor.
Araştırmada, iklim krizinin bazı uyuyan türleri harekete geçirebileceği belirlendi. Özellikle, Japon mor salkımı gibi türler soğuk kışlardan etkilenirken, kudzu bitkisi gibi türler ise daha fazla yağışa ihtiyaç duyuyor. İklim krizi nedeniyle 2040-2060 yılları arasında 18 uyuyan türün aktif hale gelerek ciddi çevresel ve ekonomik sorunlara yol açabileceği öngörülüyor.
Bradley, bu türlerin yayılmasını önlemek için şimdiden harekete geçilmesi gerektiğini, bugün bu bitkileri ortadan kaldırmanın maliyetli olabileceğini, ancak yarın onları yok etmenin çok daha pahalıya mal olacağını vurguluyor.
İstilacı bitkiler, doğal olarak bulundukları bölgelerden farklı bir ortama taşındıklarında, hızla yayılıp ekosistemlere zarar veren bitki türleridir. Bu bitkiler genellikle yerel bitki türlerini baskılar, biyolojik çeşitliliği azaltır ve ekosistem dengesini bozarlar. İstilacı bitkiler, doğal düşmanlarının olmadığı ortamlarda hızla yayılır ve yerel bitki türleriyle su, besin ve ışık gibi kaynaklar için rekabete girerler.
Bu tür bitkiler, tarım alanlarına, doğal habitatlara ve su kaynaklarına zarar vererek ekonomik kayıplara da neden olabilirler. Örneğin, Japon knotweed, Asya’dan Avrupa ve Kuzey Amerika’ya getirildikten sonra hızlı bir şekilde yayılmış ve birçok bölgede kontrol altına alınması zor bir hale gelmiştir.
İstilacı bitkiler, genellikle insan faaliyetleri sonucunda yeni bölgelere taşınır. Küresel ticaret, turizm ve tarım uygulamaları, bu bitkilerin yayılmasına katkıda bulunan ana etkenler arasındadır. İstilacı türlerle mücadele, ekosistem sağlığını korumak ve ekonomik zararları önlemek için önemlidir.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…