Ekoloji

‘Hazine aramada ÇED şartı meşruluk yaratıyor’

Yazar:
Yeşil Gazete

CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca define aramalarının  Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) kapsamına alınmasına ilişkin yapılan değişiklik için açıklama yaptı.

Dipsiz Göl‘ün kurutulmasının da gene valilik izni ile yapıldığını hatırlatan Güler, bu karar ile sorumlu valiliklere meşru bir zemin oluşturulacağını savundu.

Ne olmuştu?

Dipsiz Göl’ün ‘hazine’ söylentisi ile yasal izin ile boşaltılıp daha sonra define bulunamayınca da üzeri toprakla doldurulup terk edilmesinin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, “define aramalarını” ÇED kapsamına alınacağını söylemişti.  Bugün Resmi Gazete’de yayınlanan karar ile define arama projelerinin ÇED kriterlerine tabi olması kararlaştırıldı.

Kazı çalışması öncesi ve sonrası

‘Dipsiz Göl’ün kurutulması Valilik izni ile olmuştu’

Kararın ardından açıklama yapan Gülizar Biçer Karaca “Uygulamada ÇED Gerekli Değildir kararını Valilikler veriyor. Dipsiz Göl’de, onca rezalet valilik izniyle olmuştu. Bakanlık, ÇED yönetmeliği kapsamına alarak, Valiliklere savunma argümanı oluşturmuştur” dedi.

Karaca Dipsiz Göl’deki define aramacılığı için, ÇED Gerekli Değildir kararı verilmiş olsaydı; Gümüşhane Valisi ve hakkında soruşturma açılan kurum görevlileri bu kararı ileri göstererek haklılıklarını savunacaklarını belirtti ve şu ifadeleri kullandı:

“Anlaşılıyor ki Bakanlık Dipsiz Gölü ibret almamış, oluşan hukuki sorunlara karşı ‘meşruluk’ zemini hazırlamıştır. Dipsiz Göl meselesi, sadece bir ihmal ile geçiştirilemez. Ortada ciddi bir akıl ve ahlak problemi var. Mevzuat gereğince, kültür ve tabiat varlığına karşılaşıldığında define kazısının hemen durdurulması gerekirdi.”

Defineciliğin tamamen yasaklanması gerekir

Her şey gerçekleşip de define bulunmayınca, “soruşturma başlattık, doğal sit ilan ediyoruz” gibi açıklamalar yapılmasına tepki gösteren Karaca açıklamasına şu şekilde devam etti:

 “Definecilik, çevresel ve kültürel değerlerin talanından başka bir şey değildir. Ayrıca, bir dolandırıcılık ve umut tüccarlığı düzenidir. Sahte haritalar ve söylentiler üzerinden insanlar manipüle ediliyor, kandırılıyor, dolandırılıyor. Define arayıcılığını ÇED kapsamına almak hiç bir anlam ifade etmez. Çevresel ve kültürel değerlerimizin korunması için bu alanlarda defineciliğin tamamen yasaklanması gerekir.”

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024