Fotoğraf: AA
Sağlık ve Çevre Birliği HEAL, hava kirliliğinden dolayı cıvaya maruz kalan çocuklarda IQ seviyesinin düştüğünü açıkladı.
HEAL tarafından yayınlanan “Türkiye’de Kronik Kömür Kirliliği: Kömürün Sağlık Yükü ve Kömür Bağımlılığını Sonlandırmak” raporuna göre, hava kirliliği çocukların beyinlerine zarar vererek, Türkiye’de yılda toplam 8 bin 500 IQ puanı kaybına yol açıyor.
Rapora göre, hava kirliliğinden herkes etkileniyor, ancak bazı gruplar diğerlerinden daha fazla risk altında. Bu gruplar, hamileler, çocuklar, yaşlılar ve astım, kalp gibi kronik hastalığı olanlar.
Elektrik, ısınma ve sanayi amaçlı kullanılan kömürün dünyadaki en büyük ikinci cıva emisyon kaynağı olduğuna dikkat çeken çalışmada, termik santrallerden kaynaklanan cıvanın kolayca buharlaşarak hava yoluyla yayıldığı belirtiliyor.
Kirli hava, başta büyüme çağındaki çocuklarda telafi edilmesi mümkün olmayan bilişsel bozukluklara neden oluyor. Hava kirliliğine, özellikle cıvaya maruz kalan çocukların daha sonraki yıllarda hastalık geliştirme riski artıyor.
HEAL Türkiye Sağlık ve Enerji Politikaları Kıdemli Danışmanı Funda Gacal, cıvanın nasıl dağıldığını “Şimdiye dek hep cıvanın fabrika atıklarıyla suya karıştığını konuştuk. Oysa termik santrallerin neden olduğu cıva kolayca havaya karışır. Havadaki cıva çökelme veya yağış yoluyla suya geçer ve besin zincirindeki toksik yolculuğu başlar, böylece kömür yakılmayan bölgelerde dahi gıda yoluyla insan bedenine girer. Cıvalı deniz ürünlerinin tüketimi, özellikle hamileler ve küçük çocuklar için çok riskli. Gelişme çağında olmaları sebebiyle çocuklar hava kirliliğine karşı daha savunmasız” sözleriyle anlattı.
Gacal ayrıca, cıvanın yanı sıra hava kirliliği partiküllerinin annenin akciğerlerinden plasentaya geçerek çocuklara daha doğmadan zarar verdiğine dair yeni bulgular yayınlandığının da altını çiziyor.
2019 yılında Türkiye’deki kömür yakıtlı termik santrallerden kaynaklı cıva emisyonunun çocuklarda toplam 8 bin 850 IQ puanı kaybına neden olduğunu vurgulayan rapora göre, çocukların ömür boyu taşıyacakları bu riskin boyutlarını belirlemek de henüz mümkün değil.
Nöroloji ve Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Semih Ayta ise cıvanın gelişmekte olan beyin için toksik bir madde olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
Anne karnındaki ve erken dönemde bebekler özel bir risk taşırlar. Gebeler ve çocuklar cıvaya farklı yollarla maruz kalabilir. Cıva için ‘güvenli’ diyebileceğimiz herhangi bir seviye olmadığı gibi, düşük düzeyde maruz kalma da akut veya kronik zehirlenmeye yol açabilir. Çocukların sinir sistemi üzerinde etki yaratabilir. Ana rahiminde veya doğumdan sonraki ilk yıllarda hava kirliliğine maruz kalmak, ileriki yıllarda sağlık sorunları riskini artırır.”
Nitekim HEAL’in raporunda da cıvanın yanı sıra hava kirliliğine bağlı olarak çocuklarda çok sayıda sağlık sorunu, erken doğum, hatta erken ölümler görüldüğü ifade ediliyor.
Buna göre 2019 yılında, 3 bin 70 erken doğum, 26 bin 500 bronşit vakası, 237 bin 37 astım ve bronşit semptomu gösterilen gün (astım hastası çocuklarda) ve 352 erken ölüm vakası tespit edildi.
Çocukların IQ seviyesini, dolayısıyla eğitim ve iş hayatlarındaki performanslarını düşüren cıva maruziyeti, kalıcı hasarlara yol açarak toplumu ve ekonomiyi de olumsuz etkiliyor. Sadece Avrupa’da cıva maruziyeti kaynaklı sağlık maliyetinin yılda 9 milyar euronun üzerinde olduğu hesaplanıyor.
HEAL’in raporunda, Birleşmiş Milletler Çevre Programı 2018 Küresel Cıva Değerlendirme Programı verilerine göre, Türkiye’de linyit ve taş kömürlü termik santrallerin her yıl 6 ton cıva kirliliğine neden olduğu vurgulanıyor.
Cıvanın termik santrallerdeki standart filtrelerle yüzde 100 tutulmadığına dikkat çeken Gacal, “Sorunun çözümü açık, kömürden elektrik üretimine son vermek” diyor.
‘Türkiye’de Kronik Kömür Kirliliği: Kömürün Sağlık Yükü ve Kömür Bağımlılığını Sonlandırmak’ raporunda, politika yapıcılara yönelik çözüm önerileri şöyle sıralanıyor:
Sağlık ve Çevre Birliği HEAL (Health and Environment Alliance) tarafından yayınlanan ‘Türkiye’de Kronik Kömür Kirliliği: Kömürün Sağlık Yükü ve Kömür Bağımlılığını Sonlandırmak’ raporu, termik santrallerden kaynaklı hava kirliliğinin yarattığı sağlık sorunları ve bunun mali yüküne dikkat çekiyor.
Türkiye’de santral bazında sağlık etkilerini ve buna bağlı maliyetleri hesaplayan ilk çalışma olan rapor, kömür santrallerinin yarattığı kirliliğin her yıl 53,6 milyar TL’ye yakın sağlık maliyetinin olduğunu ortaya koyuyor. HEAL raporunda Türkiye’nin, fosil yakıta dayalı enerji üretiminin neden olduğu ağır sağlık yükünü hafifletmek için farklı enerji üretim biçimlerine yönelmesi öneriliyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…