Sekiz yıldır Tarlabaşı’nda, özellikle kadınlara ve çocuklara sosyal, eğitsel alanlarda destek ve psikolojik danışmanlık hizmeti veren “Tarlabaşı Toplum Merkezi” bürokratik çıkmazlara ve fon eksikliğine dayanamayarak kapandı.
10 ay boyunca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile sürdürülen görüşmeler sonuçsuz kalınca ve bu süreçte başka bir destek de bulamadığı için merkez yarı yolda kaldı.
Tarlabaşı Toplum Merkezi (TTM), 2006 yılında, “İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi” tarafından yürütülen bir kent yaşamına eşit katılım projesini başarıyla uyguluyordu ve Avrupa Birliği’nden sağlanan destekle kurulmuştu. Beş katlı binasında, sekiz sene boyunca uluslararası fonlarla çalışmasına devam eden merkez, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın mevzuatında yapılan değişiklik nedeniyle, genç yaşlı ve çocuklara verilen sosyal hizmetin, bakanlığın “Sosyal Hizmet Merkezi” çatısı altında toplanma kararı ve toplum merkezlerinin kapatıldığı gerekçesiyle desteklenmedi.
09.01.2014 tarihinden “Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü”nden gelen resmi yazı,Beyoğlu’nda bulunan “Tarlabaşı Toplum Merkezi” gibi sivil toplum inisiyatiflerinin dahil olduğu aile danışma ve toplum merkezi, gündüzlü hizmet veren çocuk ve gençlik merkezleri ile yaşlı hizmet merkezlerinin kapatılarak bu hizmetlerin geçtiğimiz ağustos ayından açılan “Beyoğlu Sosyal Hizmet Merkezi” tarafından verileceğini bildiriyordu.
Çocuklara ücretsiz yemek ve harçlık yeter mi?
Konuyla ilgili Yeşil Gazete’nin görüştüğü Tarlabaşı Toplum Merkezi sorumlusu ve sosyal hizmet uzmanı Ceren Suntekin, sosyal hizmet merkezleri çatısı altında toplanan hak temelli çalışmaların yönetmelikte kapsamı genişlemiş olsa da “Beyoğlu Sosyal Hizmet Merkez“ gibi oluşumların, şu an için hizmetlerini sosyal yardımlarla sınırlandırdığını söylüyor. Yani sosyal hizmet, korumaya muhtaç çocukların belirlenmesi, çocuklara ücretsiz yemek ve harçlık verilmesi, kömür yardımı yapılması gibi sosyal yardım alanlarına indirgenmiş durumda. Bunun sosyal hizmet alanında çalışanlar tarafından eleştirilen bir durum olduğunu belirten Suntekin, eğitim faaliyetinin sistemli olarak devam etmemesinin bir sorun olduğunu söylüyor.
Tarlabaşı Toplum Merkezi’nde yapılan çalışmalara her yıl ortalama 800 mahalleli katılıyordu. Çocuklar için müzik, dans, drama, yoga,orkestra, okuma-yazma ve etüt gibi pek çok sanatsal, yaratıcı ve eğitici atölye yapılıyor; yetişkinlere psikolojik ve hukuki danışmanlık ve eğitim hizmeti veriliyordu.
Bundan sonra ne olacak?
Tarlabaşı Kalyoncukulluk Caddesi’ndeki beş katlı binalarından fon eksikliği yüzünden ayrılmak zorunda kalan Tarlabaşı Toplum Merkezi, şu anda mahallede 70 metrekarelik bir alanda çalışmalarına devam etmeye çalışıyor. Açık kapı politikasına sahip kurumda, çocuklar istediği zaman merkeze gelebiliyordu; fakat şu anda mekan sıkıntısından dolayı çocuklar istediği zaman istediği atölyeye katılamıyor. Özellikle sanat çalışmaları askıya alınmış durumda, çünkü dairede sadece okuma yazma zorluğu çeken çocuklarla çalışılabiliyor. Ceren Suntekin, bundan sonra mahalleye daha çok inip, evlere giderek daha hareket halinde bir danışmalık ve destek anlayışına yöneleceklerini söylüyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…