Kategoriler: EğitimManşet

GSÜ’de kültürlerarasılık konuşuldu

Yazar:
Konuk Yazar

AFS Gönüllüleri Derneği ve GSÜ İletişim Fakültesi ortak etkinliği olan sempozyumda katılımcılar çeşitli panel ve oturumlarda kültürlerarası öğrenme ve çalışma ortamlarının nasıl yönetildiğini ele aldılar. Galatasaray Üniversitesi Aydın Doğan Oditoryumu’nda gerçekleşen sempozyuma özellikle sivil toplum kuruluşları ve akademi çevresinden ilgi yoğundu.

Sempozyum açılışını gerçekleştiren GSÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Michel Bourse, günümüzde kültürlerarası etkileşim ve değişimlerin kaçınılmaz olduğunu belirtti. Bourse, tüm kültürlerin çok yoğun bir etkileşimle değiştiğini ve bugün saf bir tek kültürden bahsetmenin mümkün olmayacağını vurguladı.

Açılışın ardından söz alan Prof. Dr. Nilgün Tutal Cheviron ise kültürlerarası iletişim disiplinin tarihsel gelişimi ve özellikle de eğitim alanındaki temel tartışmaları aktardı. Cheviron’un 2009’da çekilen “İki Dil Bir Bavul” filminden sahnelerle örneklendirdiği konuşması katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi.

Eğitim ve Kültürlerarasılık başlıklı panelin konuşmacıları arasında ise Avrupa Kültürlerarası Öğrenme Federasyonu, Üsküp Güney Doğu Üniversitesi, Başka Bir Okul Mümkün Derneği, Koç ve Boğaziçi Üniversiteleri’nden uzmanlar yer aldı. Eğitimde çok dillilik, anadilde eğitim, çok kültürlü pedagojik yaklaşımlar, kültürlerarası öğrenme ve yaygın ve örgün eğitim tartışmalarının yapıldığı panel dünyadan farklı deneyimlerin aktarılarak tartışıldığı verimli bir oturum oldu.

Öğleden sonra gerçekleşen İş Dünyası ve Kültürlerarasılık oturumunda ise GSÜ İletişim Fakültesi’nden Ömer Ongun nüfusların, kimliklerin, çalışan ve müşteri ihtiyaç ve taleplerinin çeşitlenmesiyle kültürlerarası iletişimi kurum içerisinde etkili kullanabilen organizasyonların başarılı olabileceğini, farklı kültür ve kimliklerden çalışanların bir arada ve entegre olarak çalışabilmeleri için çok daha donanımlı ve duyarlı iletişim politikalarına ihtiyaç olduğunu belirtti. Radyo programcısı ve trend araştırmacısı Nurhan Keeler ve Türk Ekonomi Bankası’ndan Melek Okay ise katılımcılara kurumlarda çeşitlilik yönetiminin ve Türkiye’deki marka ve kurumların farklı kültürel aşamalarda olduklarını vurguladı.

Sempzoyum kapanışını gerçekleştiren Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu ise Türkiye’de alanında ilk defa gerçekleşen bu sempozyumun yeni soru ve araştırma alanları sunduğunu belirterek Türkiye’ye özgü çeşitli model ve teorilerin geliştirilmesinin önemini vurguladı.

(Bahar Topçu/Ömer Ongun)

 

Paylaş
Yazar:
Konuk Yazar

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024