Tarım makinelerinin toplam ağırlığı, makineler daha büyük ve daha güçlü hale geldikçe, son 40 yılda on kat arttı.
Yeni bir araştırmaya göre, bu makineler tarlalarda çalıştıkça toprağı yavaşça eziyor ve bitkilerin büyümesini zorlaştırıyor, bu da önümüzdeki on yıllarda küresel hasadı azaltma riskini taşıyor.
Modern tarım makinelerinin 36 ila 40 ton arasındaki ortalama ağırlığı, yaşayan en ağır kara hayvanı olan Afrika çalı filinin maksimum 8 ton ağırlığının çok üstünde.
Modern traktörler, Dünya üzerinde yürümüş en ağır kara hayvanları olan sauropod dinozorlarından bile daha ağır.
Modern tarımda, sıkıştırma uzun zamandır üst toprakta, yani zeminin en üst 50 santimetresinde gerçekleşiyor. Bu üst toprak, ekime zemin hazırlamak için genellikle her mevsim sürülüyor. Ancak yeni çalışma, toprağın 50 santimetrenin altındaki katmanlarda da sıkışmanın, sorunu derine taşıyarak tüm güvenli sınırları aştığını söylüyor.
İsveç Tarım Bilimleri Üniversitesi‘nden Thomas Keller ve Çöl Araştırma Enstitüsü’nden Dani Or, tarım sektöründe 1958 yılına kadar uzanan verileri bir araya getirerek, makine lastiklerinin toprağa uyguladığı kuvvetleri, makinelerin ağırlığındaki varyasyonu dikkate alarak toprağın çeşitli derinliklerinde modellediler.
Keller ve Or, sonuç bölümünde şunları yazdı:
“Modern gıda üretiminin verimli agroteknik uygulamalara bağlı olarak yoğunlaştırılması, elverişli toprak yapısının korunması için artan bir risk oluşturuyor ve ekilebilir arazilerin uzun vadeli üretkenliği için bir tehdit oluşturuyor. Özellikle endişe verici olan, modern tarım araçlarının ağırlığındaki sürekli artış.”
Etkileri uzun süreli olacak olan bu değişiklik, mahsul verimini yüzde 10 ile 20 arasında azaltabilir.
Organizmaların sıkışmış toprağı gevşetmesi on yıllar alabilir.
Çalışma, tarım araçlarının altındaki toprak altı streslerinin son altmış yılda giderek daha derindeki toprak katmanlarını etkilediğini gösteriyor.
Topraktaki sıkışma, birkaç on yıl önce yıllık toprak işleme derinliği içindeki sığ toprak katmanlarıyla sınırlıyken, şimdi toprağın daha derinlerine nüfuz ediyor ve potansiyel olarak ekin kök bölgelerini etkiliyor.
Araştırmacılar, tarım makinelerinin ağırlığının artmasının sebebi olarak tasarımların artan verimliliğe, sıçrama ve sürtünme kuvvetine odaklanmasının, derindeki toprak sınırlarını göz ardı etmiş olmasını gösteriyor.
Bu yüzden gelecekteki tarım araçlarının, kronik toprak sıkışmasını önlemek için derin topraktaki mekanik limitleri göz önünde bulundurularak tasarlanması öneriliyor.
Bu konudaki en büyük risk, tarım alanlarında büyük ve mekanize makinelerin kullanıldığı yerlerde. Batı ABD gibi daha yüksek toprak mukavemetlerine sahip bölgeler ise istisnai olabilir.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…