İtalya‘nın önde gelen iklim değişikliği araştırma merkezi ve IPCC‘nin Ulusal Odak Noktası olan Avrupa-Akdeniz İklim Değişikliği Merkezi‘nin (CMCC) yayımladığı yeni rapora göre, emisyonları azaltmak için acil olarak harekete geçilmediği sürece, ortaya çıkacak iklim etkileri G20 ülkelerinde geri dönüşü olmayan bir yıkıma neden olacak.
Türünün ilk çalışması olan G20 İklim Etkileri Atlası, iklim etkilerinin önümüzdeki yıllarda dünyanın en zengin ülkelerinde nasıl sonuçlar doğurabileceğine dair bilimsel projeksiyonları derliyor.
Araştırma, yüksek emisyon senaryosunda, katlanarak artan iklim etkilerinin G20’de yıkıcı hasara yol açacağını tespit ediyor.
Araştırma, artan sıcaklıkların ve yoğun sıcak hava dalgalarının şiddetli kuraklıklara neden olabileceğini, tarımsal faaliyetler için gereken su kaynaklarını tehdit edebileceğini, büyük ölçekli can kayıplarına neden olabileceğini ve ölümcül yangın olasılığını arttırabileceğini göstermektedir. Bazı ülkeler için bu sonuçlar aşağıdaki gibi somutlaştırılabilir:
CMCC’de raporun koordinasyonundan sorumlu Donatella Spano, “Kuraklık, sıcak hava dalgaları ve deniz seviyesinin yükselmesinden, azalan gıda kaynaklarına ve turizme yönelik tehditlere kadar uzanan bu bulgular, derhal harekete geçmediğimiz sürece iklim değişikliğinin dünyanın en büyük ekonomilerini ne kadar şiddetli vuracağını gösteriyor” dedi.
Spano açıklamasında “Bilim insanları olarak, sadece emisyonlarla mücadele ederek ve iklim değişikliğine uyum sağlamak için hızlı bir şekilde harekete geçerek iklim değişikliğinin ağır etkilerini sınırlandırabileceğimizi biliyoruz. Önümüzdeki zirvede G20 hükümetlerini bilimi dinlemeye ve dünyayı daha iyi, daha adil ve daha istikrarlı bir geleceğe giden yola sokmaya davet ediyoruz” yorumunu yaptı.
İklim değişikliğinin kıyı erozyonundan tropikal hastalıkların yayılmasına kadar çeşitlilik gösteren etkilerinden dolayı, her G20 ülkesi risk altındadır. Araştırmaya göre:
Bununla birlikte, G20 ülkeleri düşük karbonlu politikaları ne kadar hızlı benimserse, iklim etkileri o kadar az katlanacak ve daha yönetilebilir hale gelecek.
Küresel sıcaklık artışı 2°C ile sınırlandırılırsa, iklim etkilerinin maliyeti, 2050 yılına kadar G20’nin toplam GSYİH’sinin sadece yüzde 0,1’ine ve 2100 yılına kadar yüzde 1,3’üne karşılık gelecek şekilde düşebilir.
2015 yılında imzalanan Paris Anlaşması’nda, ülkeler küresel sıcaklık artışını “2 derecenin epey altında” tutmayı kabul ettiler. Ancak mevcut politikalar ve taahhütlerle dünya yaklaşık 3 derecelik bir sıcaklık artışı yoluna girmiş durumda.
Paris Anlaşması’nın mimarlarından Laurence Tubiana: “Harekete geçmek için fırsat penceresi hızla kapanıyor. G20 ülkeleri bir taraftan Covid-19’un ardından ekonomik toparlanmayı teşvik edip diğer taraftan COP26 öncesinde iklim planlarını hazırlarken acil bir karar vermek zorundalar. Ya küresel ekonomi korunup düşük karbonlu bir geleceğe hızlı bir geçiş yapılacak; ya da kirletici politikalar takip edilerek küresel ekonomi raydan çıkarılacak. G20’nin ekonomik gündemini bir iklim gündemine dönüştürme getirme zamanı geldi” diyor.
G20 İklim Riski Atlası, mevcut literatür ve verileri kullanarak ve ülkeye özgü bilgileri homojen ve esnek bir yapıda birleştirerek G20’deki tarihsel iklim eğilimlerinin ve gelecekteki değişikliklerin kapsamlı bir analizini sunuyor.
Bilgiler, modelleme çalışmalarından, veri analizlerinden ve hakemli makaleler, teknik raporlar ve Horizon 2020 projelerinin erişime açık materyalleri de dahil olmak üzere en son bilimsel araştırma ve göstergelerden yararlanılarak elde edilmiştir.
İklim Riski Atlası, her bir G20 ülkesi için iklim etkileri hakkında 11 göstergeye göre bilgi sunar. Bu göstergeler, iklim, okyanuslar (denizler), kıyılar, su, tarım, ormanlar ve yangınlar, kentler, sağlık, enerji, ekonomik etkiler ve politikalardan oluşuyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…