Aralarında Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü (IISD), Columbia Üniversitesi ve Stockholm Çevre Enstitüsü’nün (SEI) de bulunduğu 14 kurum bir rapor hazırlayarak G-20 ülkelerinin Covid-19 salgını boyunca fosil yakıtlara temiz enerji teknolojilerinden daha fazla para yardımında bulunma taahhüdünde bulunduğunu ortaya koydu.
15 Temmuz’da paylaşılan rapora göre ülkeler fosil yakıtlara 151 milyar Dolar para ayrılırken, temiz enerjiye bu miktarın neredeyse yarısı olan 89 milyar Dolar finansman sağlanma taahhüdünde bulundu.
Fosil yakıtlara aktarılan finansmanın ise yalnızca yüzde 20’si iklim hedefi belirlemek veya kirlilik azaltım planlarını hayata geçirmek gibi yeşil koşullara tabi tutuldu.
Araştırmanın sonuçları yeni web sitesi Enerji Politikaları Takibi’nde yayınlandı. Proje salgınının başlangıcından bu yana G20’de yer alan ülkelerdeki hükümetlerin kamu finansmanı taahhütlerinin yanı sıra, ülkelerin enerji üretimi ve tüketimiyle ilgili diğer hükümet politikaları hakkında bilgi veren haftalık güncellemeleri içeriyor.
Üst düzey politikalarda yeşil ekonomik toparlanma ihtiyacı sıkça dile getirilse de veriler, gerçekleşen kamu finansmanının fosil yakıt üreticilerine ve havayolu gibi yüksek karbonlu sektörlerin mevcut durumdaki iyileştirme yardımlarının temiz enerjiye verilenlere kıyasla yüzde 70 daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre Türkiye’de Covid-19 sürecinde devreye giren destek paketlerinde iklim krizi ile mücadele odağının eksik olduğu ortaya koyuluyor. Teşviklerin alt kalemlerinde mali büyüklüklere ilişkin bilgiler henüz eksik olsa da genel anlamda bir gruplandırma yapıldığında 3 milyar dolarlık bir kaynağın fosil kaynak yoğun yatırımlara yönlendirildiği belirtiliyor. Teşviklerin de ekonomide beklenen düşük karbonlu dönüşümü gerçekleştirecek şekilde koşullandırılmadığı ortaya koyuluyor.
Enerji Politikaları Takibi’nin Türkiye verilerini yorumlayan ekonomist Bengisu Özenç “Enerji politikaları, düşük karbonlu ve sürdürülebilir bir geleceğe geçişte kilit bir noktada. Dönüşümün ekonomik büyümeden ödün vermeden, yeni istihdam kapasitesini geliştirerek yapılabileceği yönündeki bulguların sayısı ise her geçen gün artıyor” diyor.
Özenç “Türkiye’nin de bu fırsatları yakalayabilmesi için, destek paketlerinde yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, elektrifikasyon düzeyinin artırılması gibi düşük karbonlu enerji dönüşümü alanlarını önceliklendirmesi gerekiyor” ifadelerini kullanıyor.
IISD uzmanı ve Enerji Politikaları Takibi proje koordinatörü Dr. Ivetta Gerasimchuk, “Hükümetlerin Kovid-19 krizine verdikleri tepki, küresel salgının öncesinde var olan eğilimleri devam ettiriyor, hatta güçlendiriyor. Ulusal ve bölgesel ölçekteki karar vericiler, fosil yakıt kullanımını ve üretimini büyük ölçüde sübvanse ediyor. Petrol, doğalgaz, kömür gibi fosil yakıtlara dayalı elektrik üretimi yeniden canlandırılmış durumda. Aynı zamanda, halihazırda temiz enerjiye dayalı enerji dönüşümünü hayata geçirmeye başlayan ülkeler, teşvik ve ekonomik iyileştirme paketlerini bu amaç doğrultusunda kullanıyor” diyor.
ODI’da Kıdemli Araştırma Görevlisi olarak çalışan Angela Picciariello ise yürülüğe konulan çok sayıda temiz enerji politikasına rağmen fosil yakıtlar için yoğun bir lobi çalışması gördüklerini söylüyor.
Picciariello, “Bu durum, koşullu olarak adlandırılan fosil yakıt politikalarıyla önümüzdeki onlarca yıl boyunca tehlikeli emisyon salımına devam edecek. Temiz finansmanı fosil yakıt politikalarından ayırmak her zaman kolay olmuyor. Takip sistemi bu politikaların çoğunlukla gizli tutulan büyük ölçekli çevresel zararını ortaya koyuyor” değerlendirmesinde bulunuyor.
G20 ülkeleri küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 80’inden sorumlu durumda ve küresel GSYİH’nin yüzde 85’ini oluşturuyor. G20 ülkelerindeki hükümetlerin, küresel ekonomiye enjekte ettiği 8 trilyon doların ne şekilde dağıtılacağına dair kararlar, önümüzdeki onlarca yıl boyunca dünyanın çevresel ayak izini belirleyecek.
Veri tabanına eklenen ülke sayısı arttıkça ve haftalık güncellemelerle, uygulamanın sonuçları gelişmeye devam edecek. Enerji Politikaları Takibi’nde yalnızca dolar değeri niceliksel olarak verilmiş ölçülebilir politikalar toplam sayıya dahil edildi. Bu metodolojide birçok enerji destek politikası değerlendirilemedi. Kamu finansmanı taahhütlerinin toplamını temsil eden rakamlar, yıl boyunca ve sonrasında gelişmeye devam edecek.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…