Sonra bir Picasso resmindeki; boğa, matador ve at olduğumu düşünürüm…
Ölen, öldüren ve tanık olduğumun… biri ya da hepsi olduğumun sanrısına kapılırım.
Şiş ve mızrak yaralarından sızan kanımın, boynuzun deldiği ciğerimden akana karıştığını, yarılan karnımdan fışkıranla birlikte kuru toprağı suladığını hissederim.
Kan, Çingene bir dansözün eteği gibi dalgalanıyorken, ölmek değil de o dansözün işveli ellerini bir daha sırtımda, boynumda ya da kollarımda hissedemeyecek olmanın hüznüyle gözüm açık giderim. Bir at, bir boğa ve bir matador olarak gözüm açık giderim…
NOT: Fotoğraflı kısa öykülerinizi (öykü yazarı ve fotoğrafı çeken farklı kişiler olabilir) ‘purselim@hotmail.com’ adresine gönderebilirsiniz.
Resim: Pablo Picasso
Öykü: Mehmet Fırat Pürselim
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…