Futbol oynamak için 2005’te Türkiye‘de, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü‘nde polis kurşunuyla öldürülen Nijeryalı Festus Okey‘in davasında karar çıktı.
14 yıldır devam eden davanın 24. duruşması, İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Anayasa Mahkemesi (AYM) kararının dava dosyasına konulduğu görülen duruşmada, Mahkeme başkanı, Anayasa Mahkemesi kararını değerlendirdiklerini belirterek duruşma savcısına mütalaayı değiştirmek isteyip istemediğini sordu. Savcı ise yeni mütalaaya ihtiyaç olmadığını söyledi.
Mahkeme heyeti, verilen aranın ardından sanık polis Cengiz Yıldız’a olası kasıt altında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası verdi. Ancak cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri nedeniyle indirim yapıldı ve sanık polisin cezası 16 yıl 8 aya düşürdü.
Ne olmuştu?
İstanbul’da yaşayan Nijeryalı mülteci Festus Okey, 20 Ağustos 2007 tarihinde gözaltında tutulduğu Beyoğlu Polis Merkezi’nde bir polis tarafından vurulmuş, ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Ateş edilme mesafesini kanıtlayacak delil niteliğindeki kanlı gömleği ise hastanede kaybedildi.
27 Kasım 2007’de İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanan davada, sanık polis Cengiz Yıldız taksirle öldürme suçundan yargılandı. Davada, 13 Aralık 2011’de karar çıktı ve Yıldız’a 4 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Festus Okey’in ailesinin davaya katılma talebi ise reddedildi. Karar, Yargıtay tarafından bozuldu ve ailenin davaya katılıp katılamayacağına DNA raporları alındıktan sonra karar verilmesine hükmedildi.
12 Aralık 2018’de yeniden görülmeye başlanan davada Okey’in ailesinden alınan örnekler Adli Tıp Kurumu tarafından incelendi. DNA testinde eşleşme sağlanması sonucunda mahkeme, ailenin davaya müdahil olma talebini kabul etti. Son duruşması 4 Kasım 2020’de görülen davada mütalaa veren savcı, sanık polis Cengiz Yıldız’a taksirle öldürme suçundan altı yıla kadar hapis cezası verilmesini istemişti.
Festus Okey’in avukatları, 2018 yılında AYM’ye başvurmuştu. Başvuruda, olaya ilişkin etkili ceza soruşturması yürütülmemesi nedeniyle yaşam hakkının, ölümle sonuçlanan şiddetin ırk temelli ayrımcılık saikiyle gerçekleştirilmesi nedeniyle yaşam hakkıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddia edildi.