48 yaşındaki işçi Gülizar Erdoğan CNN TÜRK canlı yayınında olaya ilişkin soruları yanıtladı. Erdoğan şunları anlattı:
“Bugünümüze şükürler olsun, canlı kurtulduk. Ölenlere de Allah şehit mertebesi nasip etsin inşallah. Arkadaşlarımızdı, hepsini tanıyorduk. 7 senedir çalışıyordum orada.
İş güvenliği elbette tabi, vardı ama ihmalkarlık da çok vardı. Orası çocuk oyuncağı gibi görüldü ama çocuk oyuncağı değildi. Sen mesela barutla uğraşıyorsun, çocuk oyuncağı gibi anlatılıyordu.
‘Patlayan madde havai fişek değildi’
Mesela, bunun olacağını biliyorduk. Hatta ben o akşam bile, cenaze okumasında arkadaşlardan helallik alıp gittim. Resmen bile bile gittim. Yaptığımız malzeme yeni bir malzeme idi. Patlayan madde havai fişek değildi. ‘Muska’ denen bir oyuncaktı, yeni bir üründü. Onun malzemeleri patladı. Depoda bunun ilacı ve yapılmış kolileri vardı. Stok mecburen yapılıyordu.
5 koli, 10 koli yapınca bunu sevk edemezsin. Tamamen kaç koli isterse onu tamamlamak zorundaydın. Bizim orada yaptığımız malzeme kendi kendini ısıtabilen bir malzemeydi. Biz bunu bir gün, iki gün sonra fark edebildik. Isıttı ateş gibi oldu. Müdürlere falan söyledik, geldiler. Boşalttırdılar kolileri, paketleri açtırdılar, yerlere serdirdiler. Bunlar aslında hep yasak olan şeylerdi, olmaması gerekenlerdi. ‘Patlayacağız, patlayacağız”‘diye uyarısını verdik. Biz işçiydik, onlar kimyagerdi, onlar müdürdü. Bizim sakalımız olmadığından sözümüz geçmedi.”
Fabrikanın sahibi Yaşar Coşkun da Habertürk’e konuştu. “Avrupa’nın en güvenli havai fişek fabrikası” dediği fabrikada neden sürekli patlamalar olduğu sorusuna yanıt veremeyen Coşkun şunları söyledi:
Yasaya ve tüzüğe göre çalışan ve sürekli denetlenen bir fabrika. Çalışan üç kimya mühendisimiz var. İnşa ettiğimiz yapılar şartnameye uygun. Sakarya’da iki havai fişek fabrikası vardı. Geyve’deki Coşkunlar amcamızındı; kapandı. Oradaki fabrikayla bizimki Büyük Coşkunlar karıştırılıyor. Bizde 2011 ve 2014’te patlama oldu; bu üçüncü patlama. Nasıl olduğu incelenecek. Çok üzüntülüyüz.”
HaberTürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir, telefonda konuştuğu Coşkun’un ağladığını belirtti. Coşkun, oğlunun da fabrikada bulunduğunu, patlamada yaralandığını, yaralanan teyzesinin oğlunun yoğun bakıma alındığını anlattı.
T24’den Şirin Payzın‘a konuşan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş ise havai fişek fabrikasında yaşanan patlamanın ihmallerin bir sonucu olduğunu söyledi. Fabrikanın her patlamadan sonra ismini değiştirdiğini söyleyen Baş, “Açıkça suç duyurusunda bulunuyorum. Fabrika kurulduğunda adı kurulduğunda ‘Coşkunlar’, sonra ‘Büyük Coşkunlar’ sonra ‘Venüs Coşkunlar’ diye devam ediyor. Her patlamadan sonra adı değişiyor. Kayıtlarda üretim için ‘barut hariç üretim yapar’ diyor, oysa barutla üretim yaptıklarını biliyoruz” dedi.
MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı da olan Yaşar Coşkun için patlamanın olduğu gün ve kayıp işçilerin arandığı sırada MÜSİAD’ın dayanışma ve destek yemeği vermesi tepkilere neden olmuş; yapılan paylaşım daha sonra silinmişti.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…