Kategoriler: KadınManşet

Eski eşi tarafından katledilen Cansu Sezer davasında ilk duruşma: Bu davanın takipçisi olmak zorundasınız

Haber: Serap Cömertoğlu İŞCAN

*

Tekirdağ’da hemşirelik yapan Cansu Sezer’in üç yaşındaki bebeği ile birlikte, eski eşi Burak Tekler tarafından öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşması görüldü. Davaya katılma süreçleri mahkeme tarafından reddedilen Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Gürcün, Cansu Sezer davasının sahiplenilmesi gerektiğine ilişkin kamuoyuna çağrıda bulundu.

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde hemşirelik yapan 24 yaşındaki Cansu Sezer, üç yaşındaki bebeği Selim Ali Tekler ile birlikte, eski eşi Burak Tekler tarafından 17 Haziran’da Çiftlikönü Mahallesi‘ndeki evlerinde bıçaklanarak katledilmişti.

Cinayete ilişkin açılan davanın ilk duruşması, 9 Kasım Çarşamba günü Tekirdağ 2. Ağır Ceza Hakimliği’nde görüldü.

Mahkeme, delillerin değerlendirilmesi kapsamında dosyayı bilirkişiye gönderirken, cinayete ilişkin delillerin değerlendirilip beyanda bulunulması için 20 gün süre verdi.

Katil zanlısı Burak Tekler

Katil zanlısı Burak Tekler için ise haksız tahrik hükümlerinin uygulanması talep edildi.

Davaya katılma talebi gönderen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, haksız tahrik şartlarının oluşmaması nedeniyle indirim verilmemesi talebinde bulundu. Davaya ilişkin ikinci duruşmanın 13 Aralık Pazartesi günü gerçekleşmesine karar verildi.

‘Kamuoyu davaya sahip çıkmalı’

Duruşmanın ardından davaya ilişkin açıklamada bulunan Tekirdağ Baro  Başkanı Egemen Gürcün, yaşanılmasının hiç istemediği bir katliam nedeniyle üzgün olduklarını ve kamuoyunun bu davaya sahip çıkması gerektiğini kaydetti.

Cansu Sezer

Tekirdağ’da bu tarz vakaların artış gösterdiğini belirten Gürcün, “Kadınların öldürüldüğü, çocukların katledildiği bir ülkede, bir şehirde yaşamak istemiyoruz. Bunun önüne geçmek için toplumda ki her bireyin üzerine çok büyük ödevler ve görevler düşmekte. Bu vatandaşların olduğu kadar, baroların da görevidir” dedi.

Baronun davaya katılım talebi reddedildi

Tekirdağ Barosu olarak davaya katılma talebinde bulunduklarını ve başvurunun reddedildiğini aktaran Gürcün, “Mahkemelerde olmazsak, duruşma salonlarında olmazsak sesimizi nasıl duyuracağız? Barolar, avukatlar bu cinayetleri nasıl engelleyecek? Basın açıklamalarının artık yeterli olmadığını artık görmüyor muyuz? Biz basın açıklamaları yapmak istemiyoruz, davalarda taraf olmak, hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu bir ülkede yaşamak ve avukatlık yapmak istiyoruz” dedi.

‘İzleyici koltuğuna mahkum olmak istemiyoruz: Biz avukatız, baroyuz, sözümüzü söylemeliyiz’

Cansu Sezer davasının kamuoyunda infial yaratan bir dava olduğunu dile getiren Gürcün, “Mahkeme başkanına bunu hatırlattık. ‘Bizleri yargılamanın bir subjesi olarak görmelisiniz, biz izleyici koltuğuna mahkum olmak istemiyoruz. Biz avukatız, biz baroyuz, biz sözümüzü söylemeliyiz. Hukukun üstünlüğünü sağlamak zorundayız’ dedik. Mahkememiz maalesef bu talebimizi reddetti. Elbette bu kararı reddedeceğiz. Davalara katılma taleplerimizi yenilemeye devam edeceğiz. Kadın cinayetleri son bulana kadar dayanışma içinde mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

‘Bu davanın takipçisi olmak zorundasınız: Bu dava, sizin çocuğunuz, kızınız, kardeşinizin olabilirdi’

Bir sonraki duruşmanın 13 Aralık Pazartesi gününe ertelendiğini hatırlatan Gürcün, Tekirdağ kamuoyuna çağrıda bulunarak şunları kaydetti:

“Bu davanın takipçisi olmak zorundasınız. Bu dava, sizin çocuğunuz, kızınız, kardeşinizin olabilirdi. Bunu aklınızdan çıkarmayınız. Bunun, herkes tarafından sahiplenilmesi, Tekirdağ kamuoyunun bu davaları özellikle takip etmesi çok önemli”

Paylaş
Yazar:
Yeşil Gazete