Çalışmalarının sonuçlarını Communications Biology dergisinde yayımlayan araştırma ekibi, antik diş taşlarında bulunan proteinlere bakarak atların, koyunların, keçilerin, ineklerin ve en önemlisi yakların sütünü içtiklerine dair doğrudan kanıtlar da buldu.
Yaşamları boyunca Yak sütü içmişler
Yaklar, Doğu Avrasya’nın yüksek rakımlı bölgelerindeki insanların kültüründe bugün de çok önemli bir rol oynuyor. Zorlu ortamda yaşam için son derece uygun fiziksel özelliklere sahip hayvanlar, Asya zirvelerinde yaşayan insanlara, yüksek kalorili bir besin kaynağı, sıcak tutan kumaşlar için kalın tüyler ve mum gibi faydalı ürünler yapmak için yağ sağlıyor.
Tibet sığırı diye de bilinen hayvanlar, bugün Hindistan yarımadasında, Tibet Platosu, Kuzey Myanmar, Yunnan, Siçuan ve Moğolistan’la Sibirya‘da yaşıyor ve buralardaki yüksek rakımlı bölgelerde yaşayan insanların kültüründe çok önemli bir rol oynuyor.
Michigan Üniversitesi‘nden Alicia Ventresca-Miller, “En önemli bulgumuz, bogtog adı verilen bir huş kabuğu şapka ve altın beş pençeli bir ejderhayı tasvir eden ipek cüppelerle gömülmüş seçkin bir kadındı. Proteomik analizlerimiz, onun yaşamı boyunca yak sütü içtiği sonucuna vardı. Bu, bu ikonik hayvanın bölgedeki uzun vadeli kullanımını ve seçkin yöneticilerle bağlarını doğrulamamıza yardımcı oldu” dedi.