Dünya Sağlık Örgütü, salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş etleri sigarayla bir tuttu, ‘Kanser riskini yüzde 20 artırıyor’ dedi.
Dünya Sağlık Örgütü, bütün salam, sosis ve sucuk gibi işlenmiş et ürünlerini sigarayla aynı düzeyde birinci kategoride kanserojen olarak ilan etti.
Bu yiyecekler her gün tüketildiği takdirde kanser riskini yüzde 20 artırıyor.
Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği’nin KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da düzenlediği “Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi”nde konuşan Dernek ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, kanser gelişiminin önlenmesi ve hastalığın tedavi başarısı için şeker ihtiyacının pekmez, hurma ve incir gibi işlenmemiş gıdalardan aşırıya kaçmadan karşılanması, fruktoz içeren ürünlerden ve palm yağından uzak durulması, etin günlük alınması gerekenin üstünde yenilmemesi ile özellikle salam, sosis ve sucuk gibi işlenmiş etin sık tüketilmemesi gerektiğini söyledi.
Kongrenin Bilimsel Program Sekreteri Prof. Dr. Gökhan Özyiğit de palm yağından da uzak durulması gerektiğini belirterek, şunları dile getirdi:
“Palm yağlarının, kanserli farelerde yayılımı 8-10 kat arttırdığını ve kanserin çok daha hızlı büyüdüğünü gösteren kanıtlar elde edildi. Dünya Sağlık Örgütü, bütün salam, sosis ve sucuk gibi işlenmiş et ürünlerini sigarayla aynı düzeyde birinci kategoride kanserojen olarak ilan etti. Bir maddenin kanser yapabilmesi için sürekli kullanılması önemli. Her gün maruz kalındığında, bağışıklık sistemi buna yetişemiyor ve temizleyemiyor. Nadiren yapılması halinde, kişinin düzgün bir bağışıklık sistemi varsa temizlik yapılabiliyor. Bu nedenle aşırıya kaçılmadan, mesela haftada bir tüketilebilir. Miktarlar da önemli. Kırmızı et için günde 100 gram, işlenmiş etler için 50 gramdır. Bunlar her gün tüketildiğinde yüzde 18-20’nin üzerinde kanser riski artıyor.”
Kanser tedavisinde doğru beslenmenin önemine işaret eden Sağlam, doğal yollarla üretilmemiş ve işlenmiş bütün gıdalardan uzak durulması gerektiğini vurguladı.
Yoğurdun, yiyeceklerin içindeki zehirleri tutarak kaynakları yenilediğini belirten Sağlam, “Hamur işleri kesinlikle yenilmemeli. Şeker hayatımızdan hemen hemen çıkarılması gereken gıdalardandır. Makul ölçülerde tüketildiğinde bal, meyve ya da pekmezden alınan şekerden bir zarar gelmez. O nedenle ‘şekerden tamamen uzak durulmalıdır’ diye bir düşünce tartışmalıdır” diye konuştu.
(Cumhuriyet)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…