Bu yazı artvinden.com/ dan alınmıştır
Cerattepe direnişinin yıldönümü bu hafta…
İki yıl önce, adeta lokal bir darbe yapıldı. Artvinlilerin 25 yıldır şirketlere kapattığı Cerattepe yolu, iktidarın gözde işadamı Mehmet Cengiz’e açıldı. Üç gün boyunca bedenlerini ortaya koyarak direndi Artvinliler, hiç beklemedikleri polis-asker şiddeti karşısında. “Artvin’den vatan haini çıkmaz” sözleri Artvinlileri “vatan haini” muamelesi görmekten kurtaramadı. Bir şirket için Artvinlilerin iradesi, onuru ezildi. Artvin hala “sıkıyönetim” ile yönetiliyor.
Cerattepe direnişinin ikinci yıldönümüne yaklaşırken iki farklı gelişmeye tanık olduk. Birincisi, CHP eski İl Başkanının şirketle uzun bir süredir işbirliği içinde olduğu açığa çıktı. Artvin küçük esnafı şirkete, çalışanlarına boykot uygularken İl Başkanına ait olan şirket, Cerattepe’nin katillerine beton satışı yapıyormuş meğer. Kabul etmek gerekir ki, Cerattepe mücadelesinin önderliğini CHP yaptı. İl başkanı düzeyindeki bir kişinin Cerattepe’ye ihaneti, bu harekete yapılan en büyük darbedir. Artvinlilerden, şirketle işbirliği yapanlara karşı sosyal dışlama, iş vermeme/almama şeklinde tavır almaları için çağrıda bulunurken, “içimizden biri” ve önemli bir görevde bulunan birinin “ihaneti” mücadele edenlerin samimiyetini zedeledi ve karşı taraf da bu durumu fazlasıyla kullanıyor.
CHP bu “Cerattepe haini”ni il başkanlığından istifa ettirdi. Ama hala o cenahta, üstelik Yeşil Artvin Derneği’ni hedef göstererek, siyasi faaliyetlerine devam ediyor. Direnişin ikinci yılında, bu “ihanet”le yüzleşmek, halka doğru anlatmak ve şirketle işbirliği yapanlara karşı net tavır alınmadan, bir adım ileri gidemeyeceğimiz ortada.
İkinci gelişme ise, Murgul’la beraber Cerattepe’deki işçilerin maaşlarına zam ve ikramiye talebiyle greve gitmeleri oldu. Greve giden işçiler Yeşil Artvin Derneği’nden yardım talebinde bulunmuş! Nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça… Cerattepe’de çalışan işçilerin, direnen Artvinlilere nispet yaparak sosyal medya hesaplarından temiz iş elbiseleriyle madende çektikleri selfi paylaşımları akıllarda hala. Fakat mesele bu kadar değil elbette.
Bizimse, yani hala şirketi Cerattepe’den söküp atacağına inanan “üç beş ağacı kurtarmak” peşinde koşan hayalperestlerin, direnişin ikinci yılında düşüneceğimiz başka şeylerimiz var. 25 yıllık bir mücadele nasıl oldu da, yenildi, nerede yanlış yapıldı, şimdi yürünmesi gereken yol nedir, yapılması gereken işler nelerdir? Düne kadar içimizdeki sorunları dile getirmekten imtina ettik, esas düşmana güçlerimizi yöneltmeyi ilke edindik. Fakat bu yaklaşımın da aslında anti-demokratik, özgüvenden yoksun bir yaklaşım olduğunu kabul etmek gerekir. Yerinde, zamanında ve doğru tarzda yapıl(a)mayan (öz)eleştiri, düşmanı güçlendirir, bizi zayıflatır.
Bu yazı artvinden.com/ dan alınmıştır
Cemil Aksu
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…