Kategoriler: Dış Köşe

Devam senaryosu – Mesut Yeğen

Yazar:
Konuk Yazar

İki hafta önce ‘çözüm sürecinin bitirilmediğini ama devam da etmediğini, bekletildiğini, hem PKK’nin hem de devletin hazmedebileceği bir devam senaryosunun oluşmasının beklendiğini’ yazmıştım. Devam senaryosu geçen hafta itibarıyla oluşturulmuşa benziyor. Geçen birkaç hafta içerisinde Hakan Fidan ve Abdullah Öcalan geride kalan iki yılda yaşanan aksaklıkları, 6-8 Ekim’de yaşanan cinnet durumunu ve devletin ve PKK’nin kaldırabileceklerini gözeten bir devam senaryosunu oluşturmuş görünüyor. Yalçın Akdoğan’la HDP heyetinin yaptığı görüşmeden sonra yapılan açıklamalar ve hükümete yakın gazetecilerin yazdıkları devam senaryosunun ana hatlarını ortaya koydu.

Yazılan çizilenden ve yapılan açıklamalardan anlaşılan şu: Devam senaryosu, kesilen görüşmeleri kaldığı yerden yeniden başlatıyor olmanın ötesinde bir hüviyet arz ediyor. Devam senaryosu, görüşmeleri yeniden başlatmanın haricinde, geride kalan iki sene boyunca tarafların yapmayı taahhüt edip de yapmadıklarının bir kısmını yapmalarını ve çözüm sürecine yeni parametrelerin eklenmesini öngörüyor.

Öcalan için bir sekreterya oluşturulması ve fiziki koşullarının değiştirilmesi ve Öcalan’la görüşen heyetin genişlemesi, süreci kaldığı yerden devam ettirecek, süreci görüşmeden müzakereye dönüştürecek adımlar olacak.

Devam senaryosunda, tarafların geride kalan zaman zarfında yapmayı taahhüt edip de yapmadıklarının yerine getirilmesi de var. Burada beklenti daha ziyade PKK’den. Yeni senaryo belli ki PKK’nin şehirlerdeki etkinliğinin, görünürlüğünün sınırlanmasını ve sınır dışına çekilmenin yeniden başlamasını öngörüyor. Kamu düzeni dendiğinde kast edilen bu.

Senaryoda üç de yeni parametre var. Devam senaryosu, ilkin PKK’nin iktidarı paylaşmasını esas alan Rojava’daki yeni statükonun devletçe tanınmasını, ikinci olarak da PKK’nin fiilen Türkiye dışına çekilmesinden ibaret olacak olan Türkiye’ye karşı silahsızlanmayı öngörüyor. Her iki parametre de, devletin 2013’ten bugüne oluşan yeni durumu tanımayı kabul ettiğini gösteriyor. İlk parametre PKK’nin olmadığı bir Rojava seçeneğinin, ikinci parametre ise Kürt meselesinin hakka hukuka, anayasal reformlara tekabül eden bölümünü konuşmak için öne sürülen PKK’nin tümden silahsızlanması önerisinin devlet tarafından geri çekilmiş olduğuna işaret ediyor. Devam senaryosunun tümden yeni olmamakla birlikte netleştirilmiş olması itibarıyla yeni sayılabilecek üçüncü parametresi de bir izleme heyetin kurulacak olması. İzleme heyeti, PKK’nin hep şikayet edegeldiği müzakerelerin kayıt altına alınması ve üçüncü bir gözün gözetiminde gerçekleşmesinin önünü açacak olması itibarıyla önemli.

Devam senaryosu, bütün bu yeni özellikleri itibarıyla oldukça önemli olmasına rağmen, süreci devam ettirme, daha önemlisi süreci selamete kavuşturma becerisine sahip olacak mı, bu belli değil. Her ne kadar Öcalan ve Fidan’ın oluşturdukları bu yeni senaryonun devletin olduğu kadar PKK’nin hassasiyetlerini göz önünde bulundurularak oluşturulduğu belli olmakla beraber, hem PKK’nin hem de devletin bu yeni senaryoya tümden olur verip vermeyecekleri belirsizliğini koruyor.

PKK, devam senaryosunun öngördüğü çekilme işini tamamlamayı büyük ihtimalle çekilmenin durmasına sebep olan yeni karakolların ve barajların yapımının durdurulmasını ve müzakerelerin üçüncü gözün gözetiminde ve seçimlerden önce tamamlanmasını şart koşarak kabul edecektir. Hükümetse yeni senaryoya müzakereleri mümkünse seçim sonrasına bırakacak bir belirsizlik katmaya çalışarak onay verecektir. Oysa, bu türden bir ısrar devam senaryosunun PKK tarafından kabul edilmesini engelleyebilir. PKK bu türden bir ısrarı hükümetin seçimleri çatışmasız atlatmaya dönük bir manevrası olarak okuyacaktır. Bu durumda devam senaryosunun çalışması için PKK’nin öncelikle şehirlerdeki görünürlüğüne son verecek bir biçimde ülkeden çekilmeyi kabul etmesine mukabil hükümetin de müzakerelerin seçimlerin öncesinde ve üçüncü gözün gözetmenliğinde tamamlanmasını kabul etmesi gerekir gibi görünüyor.

Ama galiba devam senaryosunun çalışabilmesi için yapılması gereken başka bir şey daha var: Sahada ya da uygulamada oluşabilecek pürüzlere fazla kulak asmadan ilerlemek. Ne PKK ne de hükümet sahayı arzu ettiği ya da söz verdiği oranda kontrol edemeyebilir. Dolayısıyla, sahada oluşabilecek pürüzlere tahammül gösterip, müzakereleri seçimlerden önce tamamlamak devam senaryosunun çalışması için elzem görünüyor.

Mesut Yeğen – basnews.com

Paylaş
Yazar:
Konuk Yazar

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024