1999 yılında tarihi yeri kazmış olan arkeolog Habab Idris Ahmed, “Onların burayı kazmakta tek bir motivasyonu vardı o da altın bulmak. Çılgınca bir şey yaptılar; zaman kazanmak için ağır makineler kullandılar. Sonunda geri getirilemeeyeck bir tarih hazinesini insanlığın mirasından çaldılar” ifadelerini kullandı.
Bölgede çalışan arkeologlar, ayrıca başkent Hartum‘un yaklaşık 270 kilometre kuzeyindeki Bayouda‘nın çöl bölgesinde iki mekanik kazıcı ve iş üstündeki beş adamı yakaladı. Adamların 17 metre derinliğinde ve 20 metre uzunluğunda geniş bir hendek kazdığı belirtildi. Ekipmanı taşıyan kamyonların ise antik kentteki yapıları ezdiği aktarıldı.
Arkeologların hazine avcılarını karakola götürerek şikayet etmesine karşın, saatler içinde serbest bırakıldılar. Sudan’ın eski eserler departmanının eski çalışanlarında Mahmoud al-Tayeb, “Hapishaneye konulmalı ve makinelerine el konulmalıydı” dedi. Aynı zamanda Varşova Üniversitesi’nde arkeoloji profesörü olan Tayeb, gerçek suçlunun işçilerin işvereni olduğuna, ipleri eline alabilecek ve adaleti engelleyebilecek biri olduğuna inandığını söyledi.
Arkeologlar, bu durumun ilk kez yaşanmadığını, antik sitelerin sistematik bir şekilde yağmalandığını açıkladı. Sudan, Güney Afrika ve Gana’dan sonra Afrika’nın üçüncü büyük altın üreticisi. Ülkenin altın ticaretinde elde ettiği gelir geçen yıl 1,22 milyar dolarak açıklandı. Bu nedenle de mezarlıklardan tapınaklara kadar yüzlerce define avcısı altın bulmak için her şeyi yapıyor.
Nil‘de 12 kilometre uzunluğundaki nehir adası Sai‘de yüzlerce mezar yağmacılar tarafından arandı ve yok edildi. Bazılarının tarihi ise firavun dönemine kadar uzanıyor.
Sudan’ın eski uygarlıkları Mısırlılardan daha fazla piramit inşa etti, ancak çoğu hala keşfedilmemiş durumda bulunuyor. Hartum’a 200 km mesafede çöllük bir alanda bulunan Meroe Antik Kenti’nin 200’den fazla piramide ve antik kalıntıya ev sahipliği yaptığı düşünülüyor.
2011’de UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan Meroe kalıntıları uzun süre Sudan’daki iç savaşın da etkisiyle unutulmuş olsa da içinde barındırdığı Meriotik dönem kral ve kraliçelerinin mezarlarının bulunduğı piramitlerle yeniden gündeme gelmişti.
