Dersim Dernekleri Federasyonu ve Munzur Koruma Kurulu bir açıklama yaparak valilik tarafından organize edildiği belirtilen rafting benzeri faaliyetlerin doğal yaşamı yok edeceğini belirtti.
Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) ve Munzur Koruma Kurulu, Munzur Çayı üzerinde Tunceli Valiliği tarafından organize edilen rafting su spor etkinliklerine karşı bir açıklama yaptı. “Doğamızın tahribine dair farkındalık” başlığı ile yayımlanan açıklamada “Dersim Anadolu’da görülen üç ayrı fitocoğrafik (bitki coğrafyası) bölgenin elemanı olan bitki çeşitliliğini en belirgin olarak bir arada barındırmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalara göre Türkiye’de 13 binin üzerinde bitki tür çeşitliliği mevcut ve 3 binden fazla endemiktir. Dersim florasından toplam bin 600 bitkinin 293 tanesi endemiktir” denildi.
Dersim’in bitki genetik çeşitliliğinin önemli merkezlerinden biri olduğu belirtilen açıklamada “İsmini Dersim’den (Tunceli olarak) alan toplam 24 endemik tür bulunmaktadır” ifadeleri yer aldı. Bitki çeşitliliğinin toplayıcılık adı altında tahrip edildiği belirtilen açıklamada şöyle dendi:
“Ekolojik zenginlik sosyo-kültürel zenginliğin en önemli parçasıdır. Doğanın talanı ve tahribi toplumların tahribini beraberinde getirir. Mevcut zengin bitkisel çeşitliliğimiz özellikle geofitler ve gıda olarak tüketilen doğal bitkiler, ticarete konu edilmek amacıyla popülasyonun varlığının devamını tehlikeye sokacak miktarlarda toplanarak tahrip edilmemelidir. Dersim’in çeşitliliğini korumak için bu tür toplayıcılık faaliyetlerine izin verilmemeli, duyarlı olunmalıdır.”
Rafting benzeri faaliyetler doğal yaşama zarar verir
Vali Tuncay Sonel’in başlattığı ve Fırat Kalkınma Ajansı’nın desteklediği belirtilen “Tunceli Doğa Sporları Altyapısının Güçlendirilmesi Projesi” eleştirilen açıklamada, “doğa sporlarının doğayla uyumu gerektirdiğini ve kitlesel boyutta yapılan herhangi bir spor faaliyetinin doğaya zarar verdiği” kaydedilerek şu görüşler dile getirildi: “Doğa sporlarında doğal çevreye verilen en az etki bir felsefedir ve rafting benzeri faaliyetler için oluşturulacak olan yollar, hizmet noktaları ve doğaya taşınacak olan beton yapılmak istenen uygulamanın bir spor faaliyeti olmayacağını aksine doğal yaşamı yok ederken bölgenin topografik yapısının da değiştirilmesinin amaçlandığı anlaşılabiliyor.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…