Kategoriler: Dış Köşe

‘Dağlarımız katır cesetleriyle dolu’ – Amberin Zaman

Yazar:
Konuk Yazar
Uludere’nin Roboski (Ortasu) ve Bejuh (Gülyazı) köylerinden 34 vatandaşın Türk Hava Kuvvetleri’ne ait uçaklar tarafından Irak sınırları içerisinde bombalanıp öldürülmeleri üstünden tam 1198 gün geçti.

Trajedinin nasıl meydana geldiği az çok biliniyor. Yıllardır jandarmanın gözleri önünde Irak’tan kaçak mazot, çay, şeker, taşıyıp satan köylülerin arasına üst düzey bir PKK komutanı sızdığı istihbaratı üzerine vur emri verilmişti. Çoğu gencecik, 34 masum insan bedenleri parçalanarak canından olmuştu. Bir şekilde hayata tutunmaya çalışan Roboskililer devletin teklif ettiği tazminattan tek kuruş kabul etmemiş. Adalet yerini buluna kadar mücadeleye devam etmeye ant içmiştiler.

Normal ülkelerde böylesi vahim ötesi hatanın akabinde en azından Genelkurmay başkanı görevinden alınırdı. “Askerî vesayet bitti” diye şenlendiğimiz Yeni Türkiye’mizde bir albay dışında herhangi bir yetkiliye bir şeycik olmadı. Meclis’te kurulan araştırma komisyonu AK Partili üyelerinin oylarıyla olayın üstünü örttü. Askerî savcılık da 7 Ocak 2014 günü takipsizlik kararı vererek dosyayı kapattı.

Roboski faciasında sadece insanlar ölmedi. Onları ve yüklerini taşıyan tam 59 tane katır öldü.

Tüm bunlar yetmiyormuş gibi geçtiğimiz aydan beri Roboskili katırlar bu kez kazayla değil bilinçli ve seri şekilde jandarma tarafından vurulup öldürülüyor.

Tarım Bakanlığı’nın 10 Mart günü açıkladığı resmî gerekçe hayvanların “hasta” oldukları için imhalarının kararlaştırıldığı yönündeydi.

Faciada kardeşi dâhil 11 yakının kaybeden Veli Encü Roboskililerin fahri sözcüsü sayılıyor. Kendisine soruyorum “hayvanlar sağlık kontrolünden geçirildi mi” diye. “Hayır,” diyor. Ve ekliyor: “İnfaz kararı dahi bizlere tebliğ edilmedi.

Aynı günlerde bir grup korucuyla birlikte köye gelen bölgenin tümen komutanı Abdullah Baysal Roboskililere katırlarının kaçakçılığı önlemek için vurulacağını söylüyor.

Ve sonunda olan oluyor 23 Mart günü bir dizi köylü Irak’a doğru katırları üzerinde yol alırken keskin nişancılar hayvanları vuruyor. İlk etapta toplam sekiz katır telef oluyor. Yine 5 Nisan’da, ikisi askerler tarafından vurularak, diğerleri ise can havliyle kaçarken uçurumlardan yuvarlanarak, tam 12 hayvan canından oluyor. Biri üç gün boyunca can çekişerek. Bitmedi. Evvelsi akşam sınıra yakın bölgede otlanırken iki katır daha özel kuvvetler tarafından vurulup öldürülüyor. “Bir tanesi Roboski katliamının en genç kurbanı 13 yaşında Bedran Encü’nün sağ kurtulan katırı Maviş’ti” diyor hüzün dolu bir sesle Veli Encü.

Katır katliamları ilk başladığında hemen telefona sarılıp Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş-başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’dan yardım istemiştim. Sağ olsunlar anında ağır yaralı olan katırların tedavileri için bir veteriner hekim görevlendirip Roboski’ye yollamışlardı. İnfial içerisindeki köylüler ise defalarca toplanıp katliamları protesto ettiler. Hayvanlarına sahip çıkmak için “sınır nöbetleri” tuttular. Askerlerden bolca gaz, küfür ve cop yediler. Ama nafile.

Peki, maksat kaçakçılığı engellemekse bu zavallı hayvanları öldürmek midir çare? Yoksa köylülere koruculuk dışında iş imkânı mı sağlamak? Şöyle bir hesap edin Aksaray’a ve orada tüketilen beyaz çaylara harcanan milyonlarla ne halı atölyeleri, arı çiftlikleri kurulabilirdi Roboski’de. Arıcılık için “defalarca” Tarım Bakanlığı’na başvurduklarını ifade eden Encü “Hiçbir cevap alamadık” diyor. “Katırlar teröristlere silah taşıyordu” iddialarına şiddetle karşı çıkan Encü “Zabıtlara bakılsın bizim köylüler acaba bir kez bile silah veya uyuşturucu taşırken yakalanmışlar mı” diyor.

7000 nüfuslu Roboski’de toplam 600 civarında katır var. Değerleri 4 ile 12 bin lira arasında değişiyor. Ağır geçen kış aylarında köyün birçok evine araç çıkamıyor ve bu durumda katırlar devriye giriyor. En son Irak’ta IŞİD vahşetinden kaçan Ezidileri Roboski’ye taşıdılar. “Düğünlerde arabamız, hastalıklarda ambülansımız, katırlar bizim en can dostlarımız en değerli sermayemiz,” diyor Encü, “Kıymasınlar onlara”.

 

Amberin Zaman – Taraf

Paylaş
Yazar:
Konuk Yazar

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024