Haber: Eylem YILMAZ
*
Resmi Gazete‘de 4 Ocak 2022 tarihinde yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Kastamonu ve Manisa illerinde bazı orman alanları orman dışına çıkarıldı.
Orman Kanununun Ek 16. Maddesi gereğince çıkarılan yeni Cumhurbaşkanı Kararı’nı İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay “Anayasaya aykırı” olarak değerlendiriyor.
Ocak 2021’de 16 Madde’nin iptali için Anayasa Mahkemesi‘ne (AYM) yapılan başvurulmuş ancak henüz bir karar çıkmamış durumda.
Prof. Dr. Doğanay Tolunay, bugüne kadar 627 bin hektarlık ormanın ormanlık alan dışına çıkarılmasını sağlayan bu madde ve yeni kararı Yeşil Gazete’ye değerlendirdi:
“Orman Kanununun ek 16. Maddesi 2018 nisan ayında torba kanunun içinde çıkan bir maddedir. Bu maddeye göre orman vasfını yitirmiş alanlar ile orman olmayan kayalık alanlardan yerleşime uygun olanların orman dışına çıkarılıyordu. Kamuoyunun çok iyi bildiği 2B kapsamında anayasanın 169. Maddesi gereğince 31.12. 1981 tarihinden önce orman vasfını yitirmiş alanlar orman dışına çıkarılabiliyordu. Bu anayasa hükmüydü ve bugüne kadar 2B kanunu kapsamında 627 hektarlık kadar bir ormanlık alan orman dışına çıkartıldı, bir kısmı da satıldı. Şimdi çıkan Cumhurbaşkanı kararı daha önce 2018’de çıkarılan ek 16’ıncı maddeye dayanıyor. Bu 16. Madde, 1982 yılından 2017 yılına kadar işgal edilmiş, yapılaşmış, tarlaya çevirilmiş alanların cumhurbaşkanı onayıyla bir kısmı orman dışına çıkarılabiliyor”
Bu kararın 2B alanlarının genişlemesine neden olacağını, aynı zamanda uygulamanın anayasaya aykırı olduğunu kaydeden Tolunay, “Sebebi de 31.12.1981 tarihinde anayasada açıkça ifade edilmesine rağmen bunun 2018 yılına kadar uzatılmasıdır. 16. Madde’nin şöyle de bir riskli tarafı da var. İki aşaması var. Biri, diyelim ki bir vatandaş 2010 yılında, 2011 yılında gitmiş bir ormanlık alanı kesmiş ve yapılaşmış. Bunun önünü açıyor. Diğeri ise, işgal edilmemiş, yapılaşmamış, tarlaya dönüştürülmemiş bir orman alanı var ama taşlık, kayalık. Bunlardan yerleşime uygun olanların orman dışına çıkarılmasının önünü açıyor. En riskli uygulamalardan biri bu diyebiliriz” diye konuştu.
Tolunay, kayalık ormanlık alanların ekosistem için önemine de dikkat çekti; “Şimdi bu madde yerleşime açılmasının önünü açıyor. Bugüne kadar 2018den sonra bir bakanlar kurulu kararıyla, üç cumhurbaşkanı kararıyla bu tür alanlar orman dışına çıkarıldı” dedi.
Prof. Dr. Tolunay’a 2018 yılından önce ve şimdi bir ormanın ormanlık vasfına sahip olup olmadığına neye göre karar verildiğini sorduğumuzda, yasadaki muğlak ifadelere dikkat çekti:
“Orada çok muğlak bir ifade var. ‘İlim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetmiş’ diye bir muğlak ifade kullanıyor. Orman kadastrosundan gidip ilim ve fen açısından orman vasfını kaybetmiş denilerek ormanlık alandan çıkarılıyor. Ama bugün Türkiye’de orman niteliği bir şekilde kaybetmiş olsa da bu alanları yeniden ormanlık alan haline gelmesi mümkündür. O nedenle neye göre ormanlık vasfını kaybetmiş çok belli değil. Daha çok üzerinde yerleşik yapılar, tarım alanı varsa ya da üzerinde ağaç yok taşlık, kayalıksa bunda orman niteliği yok denilip ormanlık vasfının dışına çıkarılıyor.”
Peki, ne yapılabilir?
16. Madde’nin iptali için daha önce AYM’nin “anayasaya aykırı olmadığına” hükmettiğini aktaran Prof. Tolunay, 2021 Ocak ayında bu kez uygulama yönetmeliğinin iptali için başvuru yapıldığını söyledi:
“16 Madde orman alanlarının azalması riskini yaratıyor. Bir başka ifadeyle ormansızlaşma riski yaratıyor. Ayrıca 16. Madde’de şöyle bir ifade de var: Orman alanları dışına çıkartılan miktar kadar alan hazine arazisine tahsis edilir. Ancak bugüne kadar yapılan uygulamalarda orman dışına çıkartılan alanların hazine tahsisinde olup olmadığı belli değil. Bu yönde herhangi bir açıklama yok. Hatta Sayıştay raporlarında da ne kadarlık bir ormanlık alanın hazine tahsisinde olup olmadığına dair herhangi bir bilgi, belge bulunmamaktadır diye bir ifade var. Dolayısıyla arazileri ormanlık alan dışına çıkarıyoruz ama iki katı ağaçlandıracağız eklenmiş ama uygulanıp uygulanmadığı belli değil.”
Bunu denetleyecek bir kurum da mekanizmada da olmadığını belirten Tolunay, “Aslında 2018 yılında bu torba kanundaki bazı maddeler anayasaya aykırıdır diye AYM’ye götürüldü. Bunlardan biri de konuştuğumuz ek 16. Madde. Anayasa mahkemesi anayasaya aykırı olmadığına karar verdi. 2021 Ocak ayında 16. Madde’nin uygulama yönetmeliği için tekrar dava açıldı. Ancak hala bir karar çıkmadı. İptali için bu girişimler yapılmış durumda” dedi.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…