Bilim insanları, Covid-19 salgını nedeniyle emisyonlarda gerçekleşen hızlı düşüşün, 2020’de Çin‘deki rekor yağışlarda kilit rol oynadığını söylüyor.
Sera gazlarının ve aerosol adı verilen küçük parçacıkların azalması, sağanak yağışları artıran atmosferik değişikliklere neden oldu.
Yaşanan sel felaketlerinde yüzlerce insan ölürken milyonlarca insan da yaz aylarında ikametlerinden tahliye edilmek zorunda kaldı. Ancak emisyonlardaki uzun vadeli kesintilerin benzer olayları tetiklemesinin olası olmadığı düşünülüyor.
Çin’in doğusunda birçok yerde Haziran ve Temmuz 2020’de şiddetli sel felaketleri yaşandı. Araştırmacılar, emisyonlardaki azalmanın yaz mevsiminde düşen yağmurların yaklaşık üçte birine sebebiyet verdiğini söylüyor.
Yangtze Nehri‘ne 1961’den bu yana görülen en yoğun yağış düştü. Nehrin Haziran ve Temmuz aylarında aldığı yağışta önceki 41 yılın ortalamasına kıyasla yüzde 79’luk bir artış yaşandı.
Uluslararası bir ekibin ortaya koyduğu teoriye göre; Covid-19 salgını sırasında gerçekleştiren karantinaların neden olduğu sera gazı ve aerosol emisyonlarındaki ani düşüş, yoğun sağanakların ana nedeni.
Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırmanın yazarları son 40 yılda Çin’in doğusunda ve merkez bölgelerinde yaz yağışlarının atmosferdeki aerosol miktarındaki artıştan dolayı önemli ölçüde azaldığını ortaya koyuyor.
Araştırmacılara göre; genellikle kömürün yanması ile ilişkili olan parçacıkların, daha az yağışla sonuçlanan büyük ölçekli fırtınaların oluşumunun azalmasına neden olabiliyor.
Yeni çalışma, 2020’de bu parçacıkların yokluğunun ve daha düşük sera gazı emisyonlarının tam tersi bir etkiye sebep olarak yağmurda büyük bir artışa neden olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte, pandemi karantinalarını sellere bağlayan olaylar zinciri oldukça karmaşık. Çin’in Nanjing Enformasyon Bilimi ve Teknolojileri Üniversitesi‘nden başyazar Prof. Yang Yang, “Aerosollerin azalması nedeniyle karalar ısındı, diğer yandan sera gazlarındaki azalma nedeniyle okyanuslar soğudu. Bu da yaz aylarında kara-deniz sıcaklık farkını artırdı” ifadelerini kullandı. Bu da yaz aylarında kara-deniz sıcaklık farkını artırdı” dedi ve ekledi:
“Bu da Güney Çin – Filipinler Denizi üzerindeki deniz seviyesi basıncını artırdı ve Çin’in doğusuna nemli hava getiren rüzgarları yoğunlaştırdı. Ardından sağanak yağışlar görüldü.”
Dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerin çoğu enerji sistemlerini fosil yakıtlardan arındırarak küresel ısınmanın büyük bir bölümünden sorumlu olan gazların ve aerosollerin salımlarını azaltmaya çalışıyor. Peki bu değişiklikleri yapmanın 2020’de Çin’de yaşananlar gibi aşırı hava olaylarını tetikleme tehlikesi var mı? Prof. Yang, “Bu iyi bir soru” diyor ve ekliyor:
“Covid-19 pandemisinin etkisiyle 2020’nin başlarında salımlar önemli ölçüde azaldığı için iklim sisteminin çeşitli bileşenlerinde hızlı ve ani bir değişikliğe neden oldu.
“İklim sistemindeki böylesine ani değişiklikler, politikalarla öngörüldüğü gibi sürekli ancak kademeli salım azaltımlarının sonucunda ortaya çıkacak değişikliklerden çok farklı olacaktır.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…