BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Beştaş Danış ve avukatlardan oluşan bir heyet, 17-21 Mart günleri arasında Pozantı’dan Sincan Cezaevi’ne nakledilen çocuklarla bire bir yaptıkları görüşmelerle ilgili hazırladığı raporu kamuoyuna açıkladı.
BDP’lilerin raporunda, bazı çocuklar, Sincan Cezaevi’nde de bazı askerlerin kendilerine “yemek vermedikleri”nden yakınırken bazı çocuklar Pozantı olayının basına yansımasının ardından, cezaevi yönetiminin kendilerine “iyi davrandığını” söyledi.
‘Durumları kötü’
BDP’lilerin raporuna göre, siyasi tutuklu olan 60-70 çocuğun Sincan’a, “kliması bozuk” araçlarla sevk edildiği belirtilirken bazı çocuklar, yaşananları protesto etmek için nakilden 3 gün sonra açlık grevi yaptıklarını bildirdi. BDP’li Beştaş, çocukların, cezaevi yönetiminin sürekli kendilerini “adli mahkûmların yanına vermekle tehdit ettikleri”nden yakındıklarını belirterek “Sincan’da yapılan duruşmalarda yanlarında avukat olmadan telekonferans sistemi ile ifadelerinin alındığını, eşyalarının kendilerine verilmediğini, paralarının da olmaması nedeniyle ihtiyaçlarını alamadıklarını” anlattığını kaydetti.
Beştaş, çocukların anlatımlarının birbirlerini doğruladığını öne sürdü. Beştaş, “Pozantı’dan çıkışları, cezaevi rengi araçları ve bütün sürecin bilinmesini istiyoruz. Çocukların gerçek dışı beyanda bulunması için bir neden yok. Sincan’daki uygulamalar için de geç kalınmamalı” dedi.
Taciz sürüyor
BDP’nin raporunda, görüşülen çocukların Pozantı’daki yaşadıklarını ve gördüklerini “çok ayıp” diye nitelendirdikleri ve anlatamayacaklarını söyledikleri ifade edildi. Raporda artık yapılan eziyet nedeniyle bazılarının “canına tak ettiği” ve “kapıya çıkmaya kalkıştığı” belirtilirken, “Kapıya kalkışma” deyimi şöyle açıklandı:
“Bu tacizlerin (kendisi ısrarla taciz kelimesini kullanıyor) bazen o kadar çok arttığını, tacize uğrayan bazı arkadaşlarının kapıya bile çıkmaya kalkıştığını ifade ediyor. Anlamını sorduğumuzda şöyle diyor; ‘eğer ezinti yapılan kişinin artık canına tak ederse, kendisine ezinti yapana posta koyar ya da o uyurken jilet atarak ya da sıcak su dökerek üzerine onun canını yakar, artık orada barınamayacağını da bildiğinden kapıya gider ve gardiyanlara kendisini almasını söyler.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…