Anayasa Mahkemesi (AYM), tecavüz sonucu hamile kalan 17 yaşındaki kız çocuğunun gebeliğin sonlandırılması talebinin reddedilmesini ve sürüncemede bırakılmasını hak ihlali saydı.
Mahkeme, açtığı dava sonuçlanana kadar doğum yapan genç kadına 100 bin TL tazminat ödenmesini kararlaştırdı.
Habertürk’ten Fevzi Çakır‘ın haberine göre olay 2017’de Mersin’de yaşandı. O tarihte 17 yaşında olan kız çocuğunun Mut Devlet Hastanesi’nde yapılan muayenesinde on hafta üç günlük hamile olduğu tespit edildi.
Yaşının küçük olması ve farklı kişilerle birlikte olduğunu beyan etmesi üzerine durum polise bildirildi. Mut Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan genç kızın hamile kaldığını bilmediğini, ilk birlikteliğinin 2016 yılında zorla gerçekleştirildiğini, daha sonra şantaj yapılarak ilişkiye zorlandığını söyledi.
Genç kızın, kendisine cinsel saldırıda bulunan kişilerin adını vermesi üzerine savcılık ikisi 18 yaşından küçük beş şüpheli hakkında “cinsel istismar” suçundan soruşturma başlattı. Aile de şüphelilerden şikayetçi oldu ve gebeliğin sonlandırılmasını talep etti.
Sulh Ceza Hakimliği, başsavcılığın talepte bulunması gerektiğini belirterek gebeliğin sonlandırılması talebini usulden reddetti ve aile savcılıktan talepte bulunmasını istedi. Savcılığın hakimlikten gebeliğin sonlandırılmasına karar verilmesini istemesi üzerine bu talep de hakimlik tarafından reddedildi.
Hakimlik, bu kez de “cenin yaşam hakkına” vurgu yaptı, annenin sağlık durumu olumsuz etkileyen bir durum olduğuna dair dosyada rapora yer verilmediği ifade edildi.
Bu kararın ardından genç kızın psikolojisinin bozuk olduğunu, doğum yapmak istemediğini ve bir an önce kürtaj olmak istediğini belirten bir yazıyı savcılığa gönderildi. Başsavcılık bu talep üzerine yeniden karar verilmesini istedi. Ancak, hakimlik üçüncü kez talebi reddetti.
Bu gelişme üzerine savcılık, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden rapor aldı. Bu sırada hamilelik 12,5 haftalık oldu. Raporda; “anne yaşının küçük olması ve annenin ruhsal açıdan travmatik süreç yaşamasından dolayı gebeliğin sonlandırılmasının hem anne hem de cenin yararına olacağı” belirtildi.
Başsavcılık bu rapor üzerine bir kez daha gebeliğin sonlandırılması için hakimlikten talepte bulundu. Hakimlik talebi dördüncü kez reddetti. Gerekçe olarak da bu kez raporun yeterince ayrıntılı olmadığını öne sürdü.
Yargı süreci devam ederken doğum gerçekleşti ve genç kadın devlet korumasına alındı.
Genç kadın, gebeliğinin sonlandırılması talebinin sürüncemede bırakılması nedeniyle maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkı ile özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini belirterek, AYM’ye başvurdu.
Yüksek Mahkeme, kadının maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine hükmetti ve 100 bin TL tazminat ödenmesini kararlaştırdı. Bu rakam AYM’nin bugüne kadar verdiği en yüksek tazminat miktarı olarak kayıtlara geçti.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…