ANKARA- Artvin ve çevresinde Rus saldırılarının yoğun olduğu 1915 yılında, gönüllü birlikler tarafından savunulan Şavşat‘ta büyük direnişin “Nene Hatun”u Çiçek Nene’nin döl buğdayına bir koruma kalkanı daha geliyor. 108 yıldır doğallığından hiçbir şey kaybetmeyen ve coğrafi işaret alma aşamasına gelen “döl buğdayı”nı korumak için yeni bir proje yapıldı.
Projenin sahibi Artvinli, enerji alanında üst düzey bürokrat olan Arif Ataman, Çiçek nenenin torunları olarak döl buğdayını korumaya kararlı olduklarını belirterek, “1. Dünya Savaşı’nda gönüllülerden oluşan Milis kuvvetlerimizi doyuran ekmeklerin yapıldığı döl buğdayı, ata tohumu projemizle bugünün ve geleceğin gıda savaşlarında da kurtuluşumuz olacaktır” dedi.
Artvin döl buğdayının özelliği, baskın genleri sayesinde çevresinde (yaklaşık 1 km’lik bir alan) bulunan tüm tahıl ürünlerini maksimum iki yıl içerisinde tamamen kendisine dönüştürmesi.
Artvin halkı için gün geçtikçe önemli bir gelir kapısı haline gelen döl buğdayı için yerel tohum dernekleri coğrafı işaret başvurusunda bulunmuştu. Buğdayın bu yıl Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenmesi bekleniyor. Yerel kaynaklar, döl buğdayının üretimi için taleplerin her geçen yıl arttığını belirtirken, Artvin halkının 100 yılı aşkın süredir kayıtlara geçen nadide türün hakettiği yeri almasından memnun olduğu belirtiliyor.
Türkiye’nin ata tohum yetiştiriciliğinde Artvin’in lider ve örnek şehir olmasını istediklerini de belirten Ataman, özetle şunları kaydetti:
Artvin’de ata tohumu sıkıntısı yok, aksine bolca ata tohumu var. Çünkü tarım Artvin’de ticari maksatla değil; daha çok ailelerin kendi ihtiyaçlarını karşılamak için yapılıyor. Yani el değmemiş, genetiği ile hiç oynanmamış tohumlar hala Artvin’de bulunuyor. Aslında Artvin’de ata tohum üzerine mikro ölçekli projelerle ata tohuma ilgi çekilmiş durumda, gayet de başarılı münferit yerel çalışma örnekleri görmekteyiz. Halkımız da bu konuya ilgi gösteriyor.
Ancak şu an bu projeler gönüllük esasına dayalı yürütülüyor. Ata tohumu yetiştiriciliği ve bu tohumların önemi, henüz Artvin ekonomisine büyük güç sağlama aşamasında değil. Biz yürüteceğimiz projeler ile bu tohumların Artvin ekonomisine katkısını hedefliyoruz. Bunu gönüllülükten öteye götürerek destek ve teşviklere sistemli şekilde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Geniş ölçekli projeler ile kıyıda köşede kalmış ata tohumlarımızı da ortaya çıkarmak istiyoruz. Çünkü bu tohumların korunmasının ötesinde çoğaltılması ve halka gelir sağlaması da gerekiyor.”
Döl tohumundan üretilen hamur yüzde 90 oranında su kaldırıyor ve diğer hamurlarda olmayan hoş bir aromaya sahip. Artvin’de döl tohumu gibi 12 yerel ata tohumu bulunuyor: Kecel, Krik, Dört Sırt, Kındır, Kara Buğday, Ağ Buğday, Dika, Rus Buğdayı, Cumhuriyet Buğdayı ve Sarı Buğday. Ayrıca Peygamber arpası ve Kecel arpası da ata tohumlarından üretiliyor.
Ataman, söz konusu tohumların çok kıymetli olduğunu ve bunu Artvin halkına anlatmak gerektiğinin de altını çizdi:
“Ata tohumlarından nasıl gelir elde edebilirler, bu tohumların korunması için neler yapılabilir, bu konuda Artvin halkına bilgi vermek ile ihtiyaç olan destek, finansman ve teşvikin sağlanması bu projenin en önemli ayağı. Bu maksatla; tarım müdürlükleri, yerel yönetimler, kooperatifler ve STK’lar ile birlikte iş birliği içerisinde proje geliştirmeyi hedefliyorum. Ziraat mühendislerinin ve tarım müdürlüklerinin yönlendirmeleriyle bilimin ışığında doğru tarım yöntemleri konusunda halkın bilinçlendirmesi kesinlikle olmalı.”
Yerel veya ata tohumu olarak da bilinen atalık tohum, atalarımızın geçmişte kullandığı ve hiçbir işlem görmeden yıllar önce olduğu gibi kalan doğal tohumlara verilen ad.
Anadolu‘da yüzyıllardır kullanılan ve genetiği değiştirilmemiş bu tohumlardan üretilen ürünlerden alınan yeni tohumlar bir sonraki yılın ekiminde kullanılabiliyor.
Türkiye’de çok sayıda bölgede, ata tohumlarını korumak ve çoğaltmak için projeler gerçekleştiriliyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…