Kategoriler: Hafta SonuManşet

Chiang Mai: Gezginlik hayatımda ben böylesini görmedim! – Hülya Tosun

Yazar:
Konuk Yazar

Gazetemizde de yazılarına daha önce yer verdiğimiz gezgin Hülya Tosun, 2015’in son günlerinde başlayıp 2016’yı da kapsayan 2 aylık bir dönemde Tayland ve Kamboçya‘yı ziyaret etti. Tosun’un uzakdoğu seyahati ile ilgili notlarını tefrika halinde sizinle paylaşacağız.

Hülya’nın uzakdoğu seyahatinin altıncı bölümünde sıra

Yazı dizisini bu link üzerinden takip edebilirsiniz

***

Bana diyorlar ki korkmuyor musun tek başına yolda olmaktan, asıl yola çıkmayı bırakıp böyle güzel insanların her yerde olduğunu unutursam diye ödüm kopuyor!

Bu seyahatte Bangkok’tan sonra Chiang Mai’ye gideceğim belliydi belli olmasına da hangi gün hiç belli değil. Yine de garanti olsun diye, couchsurfingten rastgele bir tarih için istek gönderdim birkaç kişiye. Onlardan biri idi Julien, ayıp ediyorsun başımın üstünde yerin var dedi sağ olsun.

Varışımdan iki gün önce bir mesaj; “Hülya çok çok üzgünüm. Bir aksilik oldu ve seni o tarihte ağırlamam mümkün değil. Senin için de uygunsa şu hostelde iki geceliğine yerini ayırtıyorum.” Altında da bir hostel linki!

Julien’in bana seçtiği ve ısmarladığı hostel

Öylece baktım ekrana. İlk aklıma gelen, ben araştırmaya uğraşmayayım diye beni bildiği bir hostele yönlendiriyor herhalde oldu. Ama şimdi “single” oda falan demiş, benim bütçe kısıtlı. Kalacaksam da yatakhanede kalırım.

Tam anlayamadım ya kibar dille sordum; “kardeş sen tam olarak ne diyorsun bana?” diye.

“Seni ağırlayamadığım için çok çok üzgünüm, söz verdim ve tutamıyorum. O yüzden aynı tarihlerde senin için bir oda ayırttım ve şayet senin için de uygunsa bugün sen gelmeden gidip parasını ödeyeceğim.”

Julien’in bana seçtiği ve ısmarladığı hostel

Ay hep mi güzelsiniz ben mi deliriyorum? Couchsurfing (cs) dediğin, gezginlerin birbirini gönüllü misafir ettiği bir ağ. Velev ki söz verdin, velev ki tutamıyorsun, daha gelmeme iki gün var, binbir türlü de çözüm var neden sen benim kalma paramı ödeyesin?

Canım gözüm ne iyisin ama ben yazarım cs’den birkaç üyeye daha, bulurum bir şeyler dediysem de dinletemedim. Şimdi yılbaşı zamanı her yer kalabalık bulamazsın dedi. Altından girdim, üstünden çıktım, al takke ver külah ikna edemedim. Hayatında beni hiç görmemiş, ve belki de hiç görmeyecek. Tayland’ta yaşayan bir Fransız. Tek ortak yanımız aynı web sitesinde gönüllü olmamız, gitti ve benim hostel paramı ödedi.

Bana diyorlar ki korkmuyor musun tek başına yolda olmaktan, asıl yola çıkmayı bırakıp böyle güzel insanların her yerde olduğunu unutursam diye ödüm kopuyor!

Chiang Mai’ye varınca ilk iş “armağan edilen” hostelimi buldum. Hero’nun fakirhaneden sonra rengarenk bahçeli, cıvıl cıvıl bu hostelde tek başıma bir odada kalacak olmak Hilton’da kalıyor hissi yarattı yeminle. (Hiç Hilton’da kalmadığım doğrudur )

Önce odaya yerleştim, biraz bahçenin tadını çıkarttım. Sonra da o uzun gece yolculuğunu yapan ben değilmişim gibi attım kendimi sokaklara…

Tapınaklar cennetine gelmişim haberim yok. En başta ısrarla haritamdaki tapınakları bulmaya çalıştım ki her seferinde başka bir tanesine vardım. Bir süre sonra kapadım haritayı maritayı zira her sokaktan bir başka görkemli tapınak fırlıyor. Öyle de güvenli hissediyorum ki, yolumu kaybetmişim kaybetmemişim umurumda değil.

Henüz hiç Tayland seyahati hesapta yokkenki hayalimdi, zengin olursam Tayland’ta güneşli bir ay, masaj, hamak ve tropikal meyve suları. Tezgahta rengarenk meyveleri görünce zengin olmuş kadar oldum. Koştum vardım hanım kızımızın yanına.

Hemen bir karışık meyve suyu söyledim. İçinde de olmazsa olmazım “passion fruit”. (Binyıllar öncesinde İngiltere’de mi rastlayıp yemişim bir kez. O gün bugündür ismini bilmeden aklımın bir köşesindeydi.)

Fotoğraf çekmek için tezgahın arkasına geçince anladım işin aslını. Biraz meyvelerden koyuyor eywallah. Bir şişede su, bir başka şişede de tatlandırıcılı su. Hepsini karıştırınca oluyor sana karışık meyve suyu. Pehh! Tam bu değildi hayalim ama, İstanbul’da kar yağarken şıpıdık sandaletlerimle “passion fruit” suyumu yudumlarken söylenirsem çarpılırım wallahi! Bana düşen Chiang Mai’deki ilk günümün keyfini çıkartmak…

Meraklısına, Julien ile birkaç gün sonra tanıştık, yeni yıla birlikte girip, dileklerimizi  gökyüzüne hep birlikte uçurduk

Bana diyorlar ki korkmuyor musun tek başına yolda olmaktan, asıl yola çıkmayı bırakıp böyle güzel insanların her yerde olduğunu unutursam diye ödüm kopuyor!

Hülya’nın gezi yazılarını Ruhu Bohçada Gezen blogundan ve aynı adlı facebook sayfasından takip edebilirsiniz

 

Hülya Tosun

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024