Çanakkale‘nin tek su kaynağı olan Atikhisar Barajı‘nın su toplama havzasında yer alan Kirazlı altın madeni işletmesinin geçici ruhsat almak üzere çalışmalara başlaması, sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirdi. Yıllardır Kaz Dağları ve çevresinde altın madenciliğine karşı süren mücadelede bir kez daha, ‘bizim altın madencilerine verecek suyumuz yok’ mesajı verildi.
Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubesi, İda Dayanışma Derneği, Çanakkale Tabip Odası, Çanakkale Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Çanakkale Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği‘nin ortak basın açıklamasında, Çanakkale’nin içme ve sulama suyunun sağlandığı Atikhisar Barajı’nın çevresinde faaliyette bulunan maden sahalarının çalışmaya devam etmesi, işletmeye geçmesi halinde, 40 yıl sonra Çanakkale’nin susuz kalacağına dikkat çekildi.
Basın açıklamasında, “Atikhisar Barajı, giderek nüfusu artan Çanakkale’nin içme ve kullanma suyu ile yöredeki tarım alanlarının sulama suyu ihtiyacını karşılayan tek kaynaktır. İlimizde ondan fazla altın-gümüş madeni işletmesi çalışmalarını sürdürmektedir. Bunlardan Lapseki Şahinli-Kocabaşlar maden işletmesi yalan beyanlarla başlangıçta madende kullanılacak suyu olmadığı halde geçici işletme ruhsatı almış, bugünlerde kesin ruhsat almak üzere son hazırlıkları yapmaktadır. Şahinli işletmesinde olduğu gibi Kirazlı işletmesinde de kullanılacak su yoktur.” denildi.
Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şube Başkanı Prof Dr. Türker Savaş, Kirazlı maden işletmesinin siyanürle altın işletmeye başlaması halinde bir ton kayaç için üç ton suyun zehirlenerek yok edileceği bilgisini vererek şöyle devam etti: “Atikhisar baraj suyu başta olmak üzere yeraltı sularımız bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde kirletilecektir. Kullanılan siyanürün bir bölümü havaya karışacağından havamız kirlenecek, işletme sahalarında çok sayıda ağaç kesilerek orman örtüsü yok edilecek, toprak erozyonu hızlanacak, Atikhisar Barajı kısa sürede dolacak, gelecekte şehirde yaşayan yüz binlerce insanın yaşamı tehdit altına girecektir.”
Çanakkale Lapseki’deki Şahinli altın işletmesi yüzünden Bayramdere ve Umurbey barajlarının da tehlike altında olduğuna dikkat çeken İda Dayanışma Derneği üyesi Hicri Nalbant, “Çok değerli olan su kaynağımızı olabildiğince uzun süre kullanmak ve korumaktan başka yapacağımız bir şey yok” diyerek Çanakkale halkını ve tüm yetkilileri, Atikhisar Barajı için göreve çağırdı.
Çanakkale’de yaşayan, Atikhisar Barajı’ndan su içen herkes, “Haydi doğa dostlarımız, Atikhisarımızı korumaya” çağrısıyla 2 Nisan Pazar günü, siyanürlü altın madenciliği tehdidi altındaki Kirazlı – Balaban bölgesinde buluşacak. Oldukça geniş katılım beklenen etkinlikte, yaklaşık 10 kilometrelik yürüyüş yapılarak Atikhisar Barajı’nı bekleyen siyanür tehlikesine ve şehrin tek içme suyu kaynağı için hep birlikte mücadele etmenin önemine dikkat çekilecek.
( Yeşil Gazete )
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…