Haber: Gençağa Karafazlı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karar ile Rize Çamlıhemşin’deki dünyaca ünlü Fırtına Deresi kenarında bulunan merkez mahalledeki 29 adet parsele toplu konut, turizm, ticaret ve cami alanı yapımı için acele kamulaştırma ile el kondu.
Kararın Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından pek çok kişi karara tepki göstererek kamulaştırma kararına karşı hukuksal süreç başlatacağını ifade etti. Çamlıhemşin eski Belediye Başkanı Lütfü Melek ise kararı “Lazlar ve Hemşinleri mültecileştirme projesi” olarak değerlendirdi.
Melek, kamulaştırma kararının, “mülkiyetin el değiştirilmesi projesi” olduğunu belirterek, 2009 yılında belediye başkanı olduğu dönemde TOKİ konusunda yaşananları anlattı:
TOKİ her belediye ve kaymakamlığa olduğu gibi neredeyse her yıl ‘tarafımıza arazi tahsis edin, size de sosyal konut yapalım’’ içerikli yazı gönderir. Bu yazılardan bana da 2-3 kez geldi.
Başka nedenler yanında, hem konut yapımına uygun belediyemize ait bir yer olmadığından ve hem de Çamlıhemşin’in 300/400 konuta ihtiyacı olmadığından, ilçenin sosyo-politik, ekolojik, kültürel ve demografik yapısını bozacağını düşündüğümden gündemime bile almadım.”
Dönemin kaymakamı Hasan Gündoğdu ile de konu hakkında tartışma yaşadıklarını aktaran Melek, “Belediyenin uygun arazisi olmadığını söyleyince şurası, şurası var demeye kalktı. Ben de oraların özel mülk olduğunu başkasına ait bir araziyi onayını almadan TOKİ’ye göstermenin etik olmadığını söyledim ve konuyu kapattım” ifadelerini kullandı.
Açıklamasının devamında ise “Akabinde vatandaşa ait bir araziyi TOKİ’ye önermiş. Önerdiği alan imar planında çöp depolama alanı olarak görüldüğü ve özel mülk olduğundan, bu sorunları ortadan kaldırdıktan sonra kendilerine tahsisi doğrultusunda TOKİ’den gelen yazıyı bana üst yazıyla havale etmişti. Ben de tekrar kendilerine uygun bir biçimde iade etmiştim” dedi.
Eski Belediye Başkanı, yine aynı dönemde ilçenin farklı alanlarında, dere yatağı, orman denilerek vatandaşa tapu verilmeyen ancak otel/pansiyon/tesis yapılmasına uygun 8-10 parselle ilgili mal müdürlüğünden ”rayiç bedel” görüşü istenen resmi yazılar geldiğini aktardı:
Önce anlamadım. Yazı işleri müdürüme sordum. Belediye sınırları dışında kalan (çoğu öyleydi) yerleri niye soruyorlar diye. Prosedür gereği soruluyormuş ve de satılıyormuş. Tabii, teklif üzere ve de adrese teslim. Olayı anlayınca ilgili arazilerin bulunduğu köy muhtarlarını (güvendiklerimi) ve parsel komşularını çağırarak, ‘’ilgili araziye ben de talibim’ ibaresi olan yazdığım dilekçeleri de ellerine tutuşturarak mal müdürlüğüne vermelerini sağladım.
Bu durumda ihaleye çıkmak zorunda kalacaklarından ve adrese teslim satamayacakları için yaklaşık 10 yıldır o arazileri satamadılar ve oyun bozulmuş oldu. Tabii tüm bunlar başkanlık sisteminden önceydi.
Melek açıklamasında “Bizim ‘Bu proje mülkiyetin el değiştirilmesi projesidir’, ‘Çamlıhemşin’in iki kadim halkı Lazları ve Hemşinlileri mültecileştirme projesidir’ diye uyarılarımız sonuç vermedi. Benim ‘celladına aşık’ vatandaşlarımın çoğu dava bile açmadan paralarını aldılar ve oylarını da verdiler” dedi.
Hemşin halkından intikam alındığını öne süren Melek, “Zira söylenen malum tarihsel kökler onları çok rahatsız ediyor ve korkuyorlar. Çünkü az oy veriyorlar, çok rakı içiyorlar, camiye çok az gidiyorlar. Göz diktikleri arazilerin hemen hepsi Hemşinlilere ait” ifadelerini kullandı.
Çamlıhemşin’de yaşayan Metin G. isimli yurttaş ise “Çamlıhemşin’deki TOKİ’nin yapacağını açıkladığı konutlarla ilgili enteresan konular var. Her şeyden önemlisi buralarda bazı araziler tapulu diğerleri de dere ıslahı ile kazanılmış yerler.
Ortada daha hiçbir şey yokken TOKİ yapacağı konutlarla ilgili ön avanslar almaya başladı. Daha sonrasında ise 29 Temmuz 2019 tarihinde ise konutlar için çekilişleri yaptı” dedi.
Hala o arazilerde oturan vatandaşlar olduğunu belirten Metin G., “Burada konut yapmak için herhangi bir hazırlık bile yok. TOKİ çağrısı sonrası 204 kişi başvurmuştu ve yapılan kura çekiminde 88 kişi konut sahibi olmuş diye açıklanmıştı. Şimdi ise Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile ev dışında Turizm, Ticaret ve Cami alanı gibi yerler de konuya dahil edilmiş gözüküyor” ifadelerine yer verdi.
Bazı yurttaşlar toprağını vermek istemediğini aktaran Metin G. “Belli ki parsellerin çoğu alınamadığı için zorlama ile milletin arazisini kapatmaya çalışıyorlar. Daha Çamlıhemşin de kanalizasyon sistemi yok ve tüm pislik dereye akıyorken, çöp sorunu ciddi problem iken yeni bir alan nasıl yapılacak belli değil” dedi.
Açıklamasının devamında ise Ayrıca Çamlıhemşin’in tek sorunu Cami yeriymiş gibi eski caminin az ilerisine yeni bir cami düşünülürken ne bir okuldan ne bir müze veya sosyalleşme alanından bahseden bile yok” dedi.
HDP İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Murat Çepni ise verdiği soru önergesiyle konuyu Meclis gündemine getirdi. Karadeniz Bölgesinde, Kaçkar Dağları ve Fırtına Vadisi’nin 1994 yılında Milli Park, 1998 yılında da doğal sit alanı olarak koruma altına alındığını hatırlatan Çepni şu tepkiyi gösterdi:
Karadeniz Bölgesi’nde korunması geren doğal alanların yapılaşmaya açılmasından, inşaat şirketlerinin, enerji şirketlerinin kullanımına sunulmasından vazgeçilmelidir.”
Türkiye’de ranta dayalı projeler için koşulları uygun olmadan sıklıkla acele kamulaştırma yapıldığını belirten Çepni, “kamu yararı olduğu öne sürülerek Anayasanın 35’nci maddesindeki mülkiyet hakkı ihlal edilmektedir” dedi. HDP’li vekil soru önergesinde şunları sordu:
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…