Kategoriler: EkolojiManşet

Burdur Gölü’ndeki kuraklık uydu fotoğraflarına yansıdı

Yazar:
Haber Merkezi

Burdur Gölü’nde son 30 yıl içerisinde yaşanan küçülmenin boyutu uydu haritalarına yansıdı. Göldeki küçülmeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Göl Uzmanı Dr. Erol Kesici, “Burdur Gölü’ndeki su seviyesi yaklaşık yüzde 40 azaldı” dedi.

Birgün’den Gökay Başcan’a konuşan Dr. Kesici, gölün yüzey alanının 203 kilometrekareden 130 kilometrekareye kadar düştüğünü belirtti ve bu durumun habitat kaybına neden olduğuna dikkat çekti.

‘300 bine yakın kuşa ev sahipliği yapıyor’

Son 50 yıllık meteorolojik verilerin geçtiğimiz yıllarda başlayan kuruma üzerine etkisinin istatistiksel olarak kayda değer bir etkisi bulunmadığını ifade eden Dr. Kesici, “1970’li yılların başından bugüne kadar 17 gölet, bir rezervuar ve baraj olmak üzere 19 adet yapay düzenlemelerin gölün beslenmesini engelledi. Ayrıca havzadaki çok sayıdaki yasal ve yasal olmayan kuyularla yer altı sularının çekilmesi göldeki su seviye ve yüzey alanının giderek daralmasına neden oldu” dedi.

Fotoğraf: DHA

Burdur Gölü’nün önemine dikkat çeken Dr. Kesici, “Ülkemizin beşinci doğal gölü olup, Batı Akdeniz bölgesinde yer alır. Göl, bazı yıllar sayıları 300 bini bulan kuşları ağırlıyor. ‘Önemli Kuş Alanı’ ve ‘Yaban Hayatı Koruma Sahası’ statüsündedir. Burdur Gölü’ne uyum sağlayan sadece bir balık türü, Burdur yosun balığı dağılım göstermektedir ve bu balık türünün de nesli tükenmek üzeredir” ifadelerini kullandı.

‘Maden ocaklarına izin verilmemeli’

Dr. Kesici gölün kurumamasına ilişkin şu önerilerde bulundu: “Göl havzasındaki yer altı sularının kullanımı, sondaj kuyu açılması ve bunlarının sayıları sıkı kontrollerle sınırlı sayıda tasarımlanmalıdır. Havzadaki sular, hidrojeolojik –hidrobiyolojik özellikler yönünden sürekli izleme sistemlerine dâhil edilmelidir. Sanayi, tarım faaliyetleriyle oluşan kirlilikle, göl kıyısındaki çok yoğun hayvan beslemesi sonucu oluşan atıkların göle ulaşımına karşı önlemler alınmalı” dedi.

Kesici ek olarak “Gölün ekosistem bütünlüğünü ve görünümünü tehdit eden çevresindeki dağlarda taş, maden, mermer ocakları gibi işletmelere göl havzasında izin verilmemeli ve eski ocak alanları gölün doğal bitki türleriyle iyileştirmeli. En önemli etken insan faktörüdür, geleceğe taşınması da yine insanların elindedir” önerilerinde bulundu.

Paylaş
Yazar:
Haber Merkezi

Önceki Haberler

Bir çocuk, deprem ve TOKİ savaşı: Terk etmeyeceğiz!

Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…

11/02/2025

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…

27/12/2024

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…

27/12/2024

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…

24/12/2024

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…

16/12/2024

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…

15/12/2024