Fotoğraf: DHA
Türkiye’nin en önemli göllerinden biri olan ve son yıllarda büyük su kaybı yaşanan Burdur Gölü‘nde altı yıl önce gerçekleştirilen ‘Göle Yas’ etkinliğinde bir TIR pet şişe suyun döküldüğü iskelenin bulunduğu alandaki su tamamen çekildi.
Büyüklük olarak Türkiye’de yedinci sırada olan ve bilim insanlarının yaptığı son ölçümlere göre su seviyesinde son 50 yılda 17 metre düşüş saptanan Burdur Gölü’nün su hacminde yüzde 40’a varan kayıp belirlendi.
Etrafındaki tarım arazilerinde aşırı su tüketimine neden olan mısır, yonca gibi bitki üretimleri yapılan, yer altı su kaynaklarının da yüzde 70’i tarımda kullanılan Burdur Gölü’nün en büyük sorunlarından biri de kaçak sondajlar.
Yaklaşık beş yıl öncesine kadar 4,3 milyar ton su varlığı olan ve her yıl 330 milyon tona yakın su kaybettiği belirlenen gölün tek kaynağını ise yağmurlar oluşturuyor. Meteorolojik kuraklığa bağlı yağışların azalması nedeniyle de göl yeterince beslenemiyor. 50 yıl önceki su kapasitesi 7,5 milyar tonken, şu an 3 milyar ton seviyelerine kadar gerileyen göl çevresinde yaşanan su çekilmeleri gözle görülür hale geldi.
Geçen yıla kadar sadece bir iskelesi bulunan gölde, bu iskeleye yanaşan Özel İdare‘ye ait gezi teknesiyle Burdurlular gezi turlarına çıkabiliyordu. Son dönemde iskelenin etrafındaki suyun tamamen çekildiği ve teknenin iskeleye yanaşamaz duruma geldiği görüldü.
Göl kenarında gezintiye çıkan emekli öğretmenler Sultan- Mehmet Cevni çifti, DHA’ya yaptığı açıklamada göldeki kurumaya dikkat çekti. Göldeki su kaybının iskele çevresindeki suların çekilmesiyle görülebildiğini belirten Sultan Cevni, “Şu anda teknenin yanaşması için şartların uygun olmadığını görüyorsunuz” dedi.
Yaklaşık altı yıl önce ‘Göle Yas’ ve ‘Su Orucu’ adlı sembolik etkinlikler ile etrafı suyla kaplı iskeleden, bir TIR dolusu pet şişelerdeki sular, göle dökülmüş; kuraklık ve kirlilik tehlikelerine dikkati çekilmişti.
Etkinliğin düzenleyicilerinden Lisinia Doğa Yaşam Alanı kurucusu Öztürk Sarıca, Burdur Gölü’nün son yıllarda toplam su kaynağının yüzde 60’ından fazlasını kaybettiğini söyledi. Sarıca, küresel ısınma, Göller Yöresi’nde mısır, yonca gibi aşırı su tüketen bitkilerin üretimi gibi nedenlerle yer altı su kaynaklarının beslenemediğini kaydetti.
Lisinia Doğa Yaşam Alanı olarak gölün korunması için bölgede uzun yıllardır mücadele verdiklerini anlatan Sarıca, “Bu kapsamda büyükbaş hayvancılık yerine küçükbaş hayvancılık ve susuz tarım modellerini gerçekleştirdik. Bunları örnek projeler olarak bölge insanlarına sunuyoruz. Bu amaçla, Akçaköy Lavanta Deresi, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi kampüsünde de 725 dekarlık arazide lavanta, adaçayı, kekik gibi susuz yetişen bitki üretimi yapıyoruz. Artık olay sadece Burdur Gölü değil, Burdur Gölü bir göstergeydi ve dolayısıyla gelecek nesillerin su kaynakları büyük tehlike altında” dedi.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…