Haber: Serap CÖMERTOĞLU İŞCAN
*
İstanbul Barosu‘nun ardından TMMOB da Erzincan İliç’te Kanada-ABD menşeili çok uluslu SSR Mining ve Türk Ortağı Çalık Holding işbirliği Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Kompleks Maden İşletmesi liç sahasında meydana gelen felakete ilişkin, suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.
TMMOB Tekirdağ İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cemal Polat, uyarılara rağmen faaliyet gösteren tesisin derhal kapatılması gerektiğini söyledi.
Faaliyete girdiği 2008 yılından itibaren birbiri ardına ortaya çıkan çevresel felaketlerle sıklıkla gündeme gelen madende, Anagold tarafından gerçekleştirilen “sömürge madenciliği” ile yalnızca doğanın ve kaynakların değil, yaşamların da katledildiğini söyleyen Polat, aynı altın madeni işletmesinde, 21 Haziran 2022 tarihinde siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hattında oluşan yırtılma nedeniyle yaklaşık 20 m3 siyanürlü solüsyonun çevreye yayıldığı Erzincan Valiliği tarafından üç gün sonra yapılan basın açıklaması ile kamuoyuna duyurulduğunu hatırlattı:
“Yetkililerin sızıntı haberi ilk duyulduğunda olayı reddetmesi ve ardından geç de olsa göstermelik cezaların verilmesi ülkedeki denetim ve hukuk sisteminin ne denli tükenmiş olduğunu gözler önüne sermiştir. Yurttaşlarımızın çığlığı olmasaydı, yaşanan facianın üzeri örtülecek ve hiçbir şey olmamış gibi yeni faciaların zemini hazırlanmaya devam edilecekti”
Polat, mevzuatın arkasından dolanılarak parça parça hazırlanan projelerle devasa nitelik kazanan işletmenin yarattığı tahribat ve oluşturduğu tehlikenin TMMOB tarafından daha önce de pek çok kez gündeme getirildiğini de belirtti: ” “Davalarda sunulan teknik raporlarla da ortaya konmuştur. Her dilekçemizde, her açıklamamızda liç sahasında yaşanabilecek kayma defaatle vurgulanmış olmasına karşın; ne Bakanlık ne yerel idare ne de Mahkemelerce uyarılarımız dikkate alınmamış, göz ardı edilmiş, bugün yaşanan felakete yol açılmıştır.”
TMMOB, yaşanan çevre felaketi nedeniyle başta Anagold Madencilik San. ve Tic. A.Ş. yetkilileri olmak üzere, sorumluluğu bulunan tüm yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu ve başta İliç olmak üzere ‘tüm sömürge madenlerinin’ kapatılmasını talep etti.
Kimyasal işlem üzerine kurulu madenciliğin, doğayı ve insan yaşamını hiçe saydığını; yeraltındaki zenginliği en kısa sürede ülke dışına çıkarılması ve geriye ise verimsizleştirilmiş, zehirlenmiş bir toprağın bırakılmasına dayalı anlayışın, yaşamı da sürdürülemez hale getirdiğini dile getiren Polat, “Ülkenin geleceği açısından büyük felakete dönüşen bu tür madencilik faaliyetleri, üretim faaliyeti değil bir sömürü faaliyeti. Madenler gibi doğa ve halk da sömürülüyor. Siyanürlü altın işletmeciliğinde hiçbir kamu yararı bulunmadığı gibi madencilik anlayışının tek kazananı da maden şirketleridir” dedi.
Orman alanlarının, ekolojik ve biyolojik değerlerin, flora ve fauna bileşenlerinin, tarım ve mera alanlarının, su kaynakları ve havzalarının, kültürel ve tarihi mirasın, yerleşme alanlarının tahribine yol açan siyanürlü maden işletmeciliğine ilişkin projelerin, çevre ve insan sağlığı üzerinde geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açtığını vurgulayan Polat, kısa ve uzun vadede odanın önerileri ise şöyle sıraladı:
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…