1922 yılında patenti alınarak kullanıma sunulan ve tetraetilkurşun bileşiğini içeren kurşunlu benzinin, ciddi sağlık sorunlarıyla bağlantılı olduğu tespit edilmişti. 1970’lerde dünyanın her yerinde aktif olarak kullanılan ve otomobillerin daha yüksek sıkıştırma oranları kullanmasına izin vererek onları daha güçlü hale getiren kurşunlu benzinin kurşun zehirlenmelerine yol açtığı ortaya çıkmıştı.
Bilim insanları araştırmalarında, düşük seviyelerde kurşun maruziyetinin bile insan beynini, özellikle de çocukları etkilediğini, zeka seviyelerini etkilediğini ve refleksleri yavaşlattığını; kurşunlu benzinin kalp hastalığı, felç ve belirli kanser türleri ile bağlantılı olduğunu tespit etti.
Kurşunlu benzinin kullanımının sona ermesiyle ilgili UNEP yaklaşık 20 yıldır kampanya yürütüyor.
İlk olarak 2002 yılında başlatılan kampanyada 117 ülkenin kurşunlu benzin kullandığı ve bunun sağlık üzerinde derin etkileri olduğu aktarılmıştı. UNEP İcra Direktörü Inger Andersen, “Kurşunlu benzin yasağının başarılı bir şekilde uygulanması, küresel sağlık ve çevremiz için büyük bir kilometre taşıdır” dedi.
UNEP’e göre, kara yolu araçlarında kurşunlu yakıt kullanımının yasaklanması, yılda 1,2 milyondan fazla ölümü önledi.
California Eyalet Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre ise kurşunlu yakıt kullanımının yasaklanması çocuklar arasında zeka seviyelerini iyileştirirken küresel ekonomi için yılda 2,45 trilyon dolar tasarruf sağladı.
ABD’nin kurşunlu benzini yasaklamasıyla sonuçlanan bir araştırma üzerinde çalışan bilim insanı Phillip Landrigan ise motor yakıtlarının tamamen yasaklanması gerektiğini söyledi. “Dizelin halk sağlığı üzerinde olumsuz etkileri var” diyen Landrigan, “Kesinlikle kansere neden olan, solunum yolu tahrişine ve astıma neden olan, dizel egzozunun yaptığı her şey halk sağlığı için kötü” şeklinde konuştu.
Landrigan, “Benzinden gerçekten kurtulmamız gerekiyor” derken, dünyanın artık elektrikli araçlara geçişe odaklanması gerektiğini kaydetti.
