TBB‘de düzenlediği basın toplantısında, depremlerin yalnızca 10 ili değil Türkiye’nin tamamını derinden etkilediğini belirten Sağkan, “Anadolu coğrafyası, bu yıkımdan da bir olma direnciyle çıkacak, yaralarını saracak ve ayakta kalmaya devam edecektir” dedi.
Depremler nedeniyle hayatını kaybeden avukatların da bulunduğunu ifade eden Sağkan, “Kesin olmamakla birlikte 75 meslektaşımızın deprem felaketinde hayatını kaybettiği, 24 meslektaşımızdan ise haber alınamadığı, göçük altında olabileceği bilgisi tarafımıza ulaşmıştır” diye konuştu.
Sağkan’ın verdiği bilgiye göre 10 binden fazla avukatın ofis ve evlerinin depremden doğrudan etkilendi ve kullanılamaz durumda: “Bu, yaklaşık olarak Türkiye’de yaşayan her 15 avukattan birinin evini ve ofisini kaybetme düzeyinde depremden çok ağır şekilde etkilendiğini göstermektedir”
TBB olarak, depremin ardından ilk olarak mesleki dayanışma ağı oluşturduklarını, Adalet Bakanlığı ve Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) yetkilileriyle görüşmeler yaparak, hukuki ve mesleki sorunlara ilişkin çözüm önerileri sunduklarını; yönetim olarak bölgeye gidip yardım faaliyetleri için koordinasyon sağladıklarını dile getirdi; yıkımlarda sorumluluğu olanlar hakkında suç duyurularında bulunduklarını söyledi.
TBB tarafından deprem koordinasyon merkezi kurulduğunu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ile de ortak koordinasyon kurulu oluşturulduğunu anlatan Sağkan, “Sahada sürdürülen delillerin karartılmasını önleme ve raporlama çalışmalarında karşılıklı ihtiyaç duyulan teknik bilgi birikim bir merkezde toplanacaktır” diye konuştu.
Sağkan, “arama kurtarma ekiplerinin bölgeye geç intikal ettiği, askeri birliklerin sahaya geç gönderilmesi, uluslararası arama kurtarma ekiplerinin kabullerinde gecikmeler yaşandığı” şikayetlerine ilişkin de sorumlular hakkındaki hukuki süreçlerin takipçisi olacaklarını kaydetti.
Deprem bölgesindeki ‘hırsızlık ve yağma’ olayları hakkında da konuşan Sağkan, şöyle devam etti:
“Altını çizerek ifade etmek isteriz ki işkence ve kötü muamele yasağı mutlaktır. Bu yasağın ihlali, hiçbir koşul altında kabul edilemez. Bir insanlık suçu olup, bu suçlarda zamanaşımının işlemediğini de hatırlatırız. Hukuk devletinde kanun önünde herkes eşittir ve suçu ispatlanana kadar masumiyet karinesi, suç ve cezaların kanuniliği ilkesi geçerlidir. Bu hususlara ilişkin etkili soruşturma yürütülmesi, faillerin açığa çıkarılarak cezalandırılmaları devletin en önemli yükümlülüklerindendir.”
Erinç Sağkan deprem sonrası kamuoyunu en çok kaygılandıran meselelerden birinin ortaya çıkan zararlar hakkındaki “delillerin karartılacağı, faillerin bulunamayacağı veya cezalandırılamayacağı” olduğunu dile getirerek şunları kaydetti.
“Bu kaygıları gidermek mümkündür. Deprem bölgesi şu anda topyekun bir suç mahalidir. Dolayısıyla cumhuriyet savcılığının gözetim ve denetimi altındadır. Yürütülecek soruşturmalara esas oluşturacak deliller toplanmadan başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve belediye binaları olmak üzere hasarlı binaların yıkılmaması, yıkılmış binaların da enkazlarının kaldırılmaması gerektiği açıktır. Savcılıkların emir ve talimatı olmadan enkazların kaldırılması ayrıca suç teşkil edecektir.
Bu hususla ilgili olarak başsavcılıklar tarafından derhal talimat verilmeli, gerek başsavcılıklar gerekse Adalet Bakanlığı tarafından kamuoyunu rahatlatacak önlemlerin alındığı yönünde açıklamalar yapılmalıdır. Delillendirme çalışmalarında savcılıklarla birlikte çalışmak üzere binlerce avukat meslektaşımızın gönüllü olduğunu tekrar hatırlatırız. Bu ülkede avukatlar var. Binlerce avukat dün kurduğumuz koordinasyon merkezinin yürüteceği çalışma ile depremden etkilenen illerde faaliyetlerine en kısa sürede başlayacak ve delillerin toplanmasında, karartılmasının engellenmesinde oradaki yurttaşlarımızın bütün hukuki süreçlerinde yanında olmaya devam edeceklerdir.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…