Akdeniz’in Deniz Çevresinin ve Kıyı Alanlarının Korunması (Barselona) Sözleşmesi’nin 22. Taraflar Konferansı, (COP22) 7-10 Aralık tarihlerinde Antalya’da gerçekleştirilecek.
Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek toplantıda Akdeniz’deki kirlilik, biyoçeşitlilik kaybı, yabancı türlerin varlığı ve iklim değişikliği ele alınacak. Pandemi sonrası yüz yüze yapılacak ilk toplantı olan COP 22 sonrası Türkiye, “Barselona Sözleşmesi Sekretaryası Büro Başkanlığı” görevini İtalya’dan devralacak.
Kaya Palazzo Golf Otel’de düzenlenecek ve dört gün sürecek zirvenin üçüncü gününde Barselona Sözleşmesi’ne taraf olan ülkelerin çevre bakanlarının katılımıyla “Bakanlar Oturumu” yapılacak. Türkiye adına toplantıya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, “Mavi Bir Akdeniz’e Doğru: Çöpsüz Miras Bırakmak; Biyolojik Çeşitliliği Korumak, İklim Dengesini Sürdürmek” başlıklı doküman ile katılacak. Oturumda “Akdeniz için Orta Vadeli Strateji Belgesi’nin onaylanması ve “Akdeniz’in biyoçeşitliliğinin korunmasına yönelik 2020 sonrası eylem planının uygulamaya konulması” başta olmak üzere Akdeniz’in çevresel açıdan korunup iyileştirilmesini hedefleyen önemli kararların alınması öngörülüyor.
Zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın eşi Emine Erdoğan ev sahipliği yapacak ve “Akdeniz’deki Kadın Liderler Öğle Yemeği’ne katılacak.
Kısaca Barselona Sözleşmesi olarak bilinen Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) 1974 yılında kurduğu “Bölgesel Denizler Programı” kapsamında Akdeniz’deki gemi, uçakların ve kara taşıtlarının yol açtığı kirlenmeyi önleyip azaltarak Akdeniz’in korunması hedefini içeren sözleşmedir. Bölgesel Denizler Programı, Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler ve Avrupa Birliği’nin katılımıyla Akdeniz Eylem Planı’nın (MAP) 1975 yılında oluşturulmasıyla sonuçlanmıştır. MAP ise daha sonra “Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi”nin (Barselona Sözleşmesi) 1976 yılında Barselona’da kabul edilmesine zemin olmuş, 1978 yılında sözleşme yürürlüğe girmiştir.
1992 yılında Rio de Janerio‘da yapılan BM Çevre ve Kalkınma Zirvesi’nde alınan kararlara uygun olarak, Barselona Sözleşmesi, 1995 yılında, deniz çevresinin yanı sıra, kıyı alanlarını da kapsayacak biçimde genişletilmiş, ayrıca, sürdürülebilir kalkınma hedefi, halkın katılımı, çevresel etki değerlendirmesi gibi unsurlar getirilmiştir. Bu çerçevede, yenilenen Sözleşme’nin adı “Akdeniz’in Deniz Ortamı ve Kıyı Bölgesinin Korunması Sözleşmesi” olarak değiştirilmiş ve bu yeni sözleşme 2004 yılında yürürlüğe girmiştir. Sözleşmeye 21 ülke ve AB dahildir.
Sözleşme kapsamında iki yılda bir düzenlenen zirvelere, sözleşmeye taraf olan ülkelerin üst düzey yetkilileri, teknik ekipler, uluslararası sivil toplum kuruluşları ve bilim insanları katılıyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…