Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü dolayısıyla yapılan video konferansta tarım arazileri üzerine yapılan izinsiz hobi bahçeleriyle ilgili olarak uyarılarda bulundu. Söz konusu arazilerle ilgili olarak, noter aracılığı ile yapılan satışlarında, arazinin değil, kooperatif veya şirketin hissesinin satıldığını belirten Pakdemirli bunun tasarruf hakkı anlamına gelmediğini belirterek, yıkım yapılabileceğini söyledi.
Yeşil Gazete olarak görüşlerine başvurduğumuz çevre aktivistlerinin de bu bahçelerle ilgili soru işaretleri ve itirazları bulunuyor. Bunlardan en önemlisi Belediyeler tarafından devredilen yerlerin, devri yapıldıktan ve hobi bahçesine dönüştürüldükten sonra denetiminin yapılmaması. Bu da, Tarihi Yedi Kule Bostanı‘nda olduğu gibi çevre ve kent savunucularını olası bir tarih ve doğa kıyımından yana endişelendiriyor.
Endişelerin bir diğer nedeni ise, bostan olarak kullanılan arazilerin üzerine binalar inşa edilmesi. Belentepe Çiftliği‘nin kurucusu Taner Aksel, bunun yasal olmadığını ancak pek çok hobi bahçesine inşaatlar yapıldığını gördüğünü anlatıyor. Silivrikapı’da yapılan Mevlanakapı Yüksek Öğretim Kız Öğrenci Yurdu bunlardan biri.
Yedikule Bostanları Koruma Girişimi‘nden İnanç Kıran‘ın aktardığına göre ise bölge önce kamulaştırılmış ve park olarak gösterildi, daha sonra ise park niteliğine rağmen buraya yurt inşaat edildi.
Aksel, hobi bahçelerinin tarım amaçlı kullanılmasının ne gibi bir sorun yaratacağı ve bunun bostancılıktan temel farkının ne olduğu yönündeki sorumuzu ise Fenerbahçe Parkı Topluluk Bahçesi örneğini vererek cevaplıyor. Aksel’e göre bu noktada ‘koordineli çalışma, dayanışma ve adil tarım’ kilit kavramlar:
(Fenerbahçe Parkı Topluluk Bahçesi) Altıncı yılına girdi, çok güzel bir başarı hikayesidir… Belediye’nin vakfettiği alanda yerel topluluk hep birlikte organize olarak kendi doğal gıdasını doğal yöntemlerle üretmeye başladı. (…)
Toprağı canlı tutup, o canlı topraktan besin mineral ve vitamin değeri yüksek gıdaları hep birlikte ürettiğimizde, hem sağlıklı gıdaya erişerek bağışıklığımızı geliştirebiliyoruz hem de topluluk olup birlikte çaba göstermiş oluyoruz.
Hobi bahçelerinde ise herhangi bir denetim olmadığı için toprağın kötü tarımla verimsizleştirilmesi, kendi haline bırakılması ya da zehirli tarım ürünleri kullanılarak tarım yapılması gibi pek çok risk mevcut.
Bakan Pakdemirli dünkü konuşmasında, yaptığı uyarıların ardından tarım arazilerinde inşa edilen hobi bahçelerinin yasal olmadığını ve yasalara uygun olmayan faaliyetleri sürdüren vatandaşların cezai müeyyidelerle, hatta bölgedeki taşınmazların yıkımıyla karşılaşabilecekleri uyarısında bulunmuştu.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…