Avrupa hükümetlerinin son haftalarda kömür rezervlerinin geçici olarak kullanılacağına dair açıklamalarına rağmen, Kömürün Ötesinde Avrupa’nın (Europe Beyond Coal) derlemesine göre, halihazırda kullanımdan çıkarılan veya 2030’a kadar kapatılması planlanan Avrupa’daki kömürlü termik santrallerinin sayısı bu yıl 171’e yükseldi.
Kuruluş, “Kömür kullanımından vazgeçerken gazı kullanmaya devam eden hükümetler, Rusya‘nın Avrupa’ya gaz tedarikini kesme tehdidi nedeniyle, önümüzdeki kış öncesinde ne yazık ki acil durum senaryosuna kömür kullanma seçeneğini ekledi” değerlendirmesini yaptı.
Bununla birlikte analize göre, kısa vadeli kesintilere yanıt verme amaçlı önlemler haricinde, hiçbir Avrupa ülkesi mevcut durumdaki 2030 yılına kadar kömürü kullanımdan kaldırma planını değiştirmedi.
Derlemeye göre,
Kömürün Ötesinden Avrupa Kampanya Direktörü Kathrin Gutmann, Avrupa toplumunun kış gelmeden önce fatura yükünü azaltmak için hükümet desteğine ihtiyaç duyduğunu, bunun için evlerin yalıtılması, elektrifikasyonu ve güneş-rüzgar tarafından üretilen enerjiye ihtiyaç olduğunu söyledi: “Bu, fosil yakıtlara olan talebi kalıcı olarak azaltmanın ve önümüzdeki kışlarda insanlara yardım etmenin en hızlı, en ucuz ve en etkili yolu.”
Avrupa ülkeleri, enerji tasarrufu önlemleri ve yenilenebilir enerji çözümlerine dair daha önce daha sıkı taahhütlerde bulunmuş olsaydı ve bir fosil yakıttan başka bir fosil yakıt kullanarak uzaklaşmaya çalışmasaydı, kömür santrallerini geçici de olsa yeniden devreye sokma kararları önlenebilirdi.
Kömürün Ötesinde Avrupa’nın güncel verilerine göre Avrupa’da kömürden çıkışa dair güncel planlar şu şekilde:
Kömürün Ötesinde Avrupa Kampanyacısı Duygu Kutluay da, Avrupa ülkelerinin 2030 hedeflerinde bir değişiklik olmadığının; hatta kömürün yanı sıra gazı da devreden çıkararak tamamen temiz elektrik üretimine geçmeye yönelik hedeflerde artış görüldüğünü vurgulayarak şunları söyledi:
“Ancak bu, ülkelerin hatalı bir şekilde gazı bir ‘geçiş yakıtı’ olarak görmeleri, yenilenebilir kurulumlarının devreye alınmasını ve gerekli altyapı yatırımlarının yapılmasını geciktirdi.”
Türkiye’nin de bu hataya düşmeden, acilen enerji tasarrufu ve yenilenebilir kurulumlarını önceliklendirmesi gerektiğini söyleyen Kutluay, şu uyarıda bulundu:
“Kömür ve gaz gibi fosil yakıtlarda ısrar önümüzdeki dönemlerde de tekrarlaması beklenen bu krizlere karşı enerjide dışa bağımlı olan ve derin bir ekonomik krizden geçmekte olan Türkiye’yi, iklim krizinden en çok etkilenecek bölgelerden birinde yer aldığı için çok daha kırılgan hale getirecek.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…