Vejetaryen, vegan veya herhangi bir diyet uygulayan kişilerin ortak şikayetleri dışarıda yemek yerken çok fazla seçenek sunulmaması oluyor.
Menüde etli seçenekler sayfalarca uzayıp giderken, bunu tercih etmeyen kişiler menünün kıyısına yerleştirilmiş bir ‘vegan’ veya ‘vejetaryen’ seçeneksizliğine mecbur bırakılıyor. Türkiye’deki çoğu restoranda bu durum bile söz konu değil.
Mekanlara sorulduğunda bu orantısız dağılımın sebebi olarak müşterinin tercihlerinin bu yönde olduğu bir cevap olarak karşımıza çıkıyor. Ancak yeni yapılan bir araştırma durumun tam da böyle olmadığını ortaya koyuyor.
Araştırmacılar Birleşik Krallık’ta yer alan Cambridge‘taki üç kafeteryada vejetaryen seçeneklerin oranını iki katına çıkardı. Daha önce dört üründen birinin vejetaryen olduğu menüler, dört üründen ikisi vejetaryen olacak şekilde yeniden düzenlendi.
Toplamda 94 bin kafeterya yemeği analiz edildi.
Çalışmanın sonucunda sipariş edilen yemek sayısında herhangi bir değişim gözlemlenmedi. Üstüne, müşterilerin vejetaryen seçenekleri yüzde 40 ile yüzde 80 arasında daha fazla tercih ettikleri ortaya çıktı.
Bitki bazlı öğünlerdeki en büyük artış et tüketen müşteriler arasında gerçekleşti. Bu da bitki bazlı bir yemeğin tadını çıkarmak için vejetaryen olmaya gerek olmadığını gösteriyor.
Bunun yanı sıra herhangi bir geri tepme etkisi de görülmedi. Başka bir deyişle, insanlar bitki bazlı bir yemeği seçtiklerinde, bu onların bir dahaki sefere et ağırlıklı bir yemek seçmelerini daha olası hale getirmedi.
Araştırmacılar “Sonuçlar, gıda bulunabilirliğini değiştirmenin insanları hem insan sağlığı hem de gezegenin korunması için daha iyi karar almaya doğru teşvik ettiğini gösteriyor” ifadelerini kullanıyor.
ZME Science’ın aktardığına göre Cambridge Zooloji Bölümü’nden doktora adayı olan çalışmanın baş yazarı Emma Garnett, “Daha bitki bazlı bir diyete geçmek, gıdanın çevresel ayak izini azaltmanın en etkili yollarından biridir” dedi.
Cambridge Davranış ve Sağlık Profesörü ve çalışmanın ortak yazarı Theresa Marteau ise “Eğitim önemlidir, ancak diyetleri değiştirmede genellikle etkisiz. Et vergileri popüler değil. Mevcut seçenek yelpazesinin değiştirilmesi daha kabul edilebilir ve diyetlerimizin sağlığını ve sürdürülebilirliğini etkilemek için güçlü bir yol sunuyor” yorumunu yaptı.
Cambridge Üniversitesi’nde yer alan kafeteryalar da daha önce menülerinden sığır ve kuzu eti çıkarmış, bunların yerine daha az karbon yoğun seçenekler (kümes hayvanları, balık, vb.) koymuştu.
Sonuç olarak, satış miktarları aynı kalırken hem daha sağlıklı seçenekler sunmuş hem de karbon emisyonlarında yüzde 33 azalma sağladıklarını bildirmişlerdi.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…