Koronavirüs salgını ve beraberinde gelen karantina tedbirleri, çalışma biçiminden tüketici alışkanlıklarına kadar sosyal yaşamı büyük ölçüde değiştirdi. Özellikle de gıdaya ulaşım, temiz tarım ve kooperatifleşme alanlarında gerçekleştirilen girişimler öne çıkmaya başladı. Bu değişimin ne kadar kalıcı olacağını şimdiden öngörmek zor olsa da farklı örgütlenme biçimlerinin mümkün olduğunu görebilmemiz açısından bir fırsat da yarattı.
Komşu Bostan da böyle bir zamanda, hayata geçirilen gıda topluluklarından biri. Geçen Mayıs’ta çalışmalarına başlayan topluluk, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü‘nde kapılarını açtı. Yazar ve Bilici ailelerinden kurucuları Komşu Bostan’ın kuruluş öyküsünü şu sözlerle anlatıyor:
Kafamızda yıllardan beri olan bir fikirdi, koronavirüs salgınıyla bunun mümkün olduğunu gördük. ODTÜ‘de öğrenciyken öğrenci değişim programı kapsamında gittiğimiz Kaliforniya‘da çiftçilerle görüştük ve orada üreticiler ve tüketiciler arasında doğrudan bir bağ olduğunu gördük. Bunun Türkiye’de de olabileceğini düşündük.
Komşu Bostan, takip ettikleri beş temel ilkeyi “aracısız olma, komisyonsuz hizmet, sürdürülebilirlik, teknoloji odaklılık ve kapsayıcılık” olarak açıklıyor.
Elbette gıda toplulukları yeni değil. Komşu Bostan’ı diğerlerinden ayıran temel fark ise kendilerinin anlattığına göre tanıtım odaklı olmaları:
Yalnızca küçük üreticinin değil büyük üreticinin de sesi olmak istiyoruz. Biz bir alan yaratmak istiyoruz.
Bünyelerinde şimdilik 40 farklı kentten 167 üretici bulunuyor. Platform’un kurucularının her biri farklı işlerde de çalıştığı için maddi bir kazanç elde etme çabası içinde değiller.
Platform’da ürünlerini satmak isteyenler sitedeki katılım formunu dolduruyor. Bu form, platform tarafından değerlendiriliyor. Ön değerlendirmede esas olarak bakılan, başvuranların aracı değil üretici olması. Ön değerlendirmenin ardından asıl değerlendirmeyi ise tüketiciler, puanlama sistemiyle yapıyor.
Şimdiye kadar tüketiciden satılan ürünler hakkında kötü bir eleştiri almamışlar. Ama almaları halinde prensip olarak bu firmayla çalışmayı durduracaklarının altını çiziyorlar.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…